Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 04 Mart 2015
Avrupa Birliği (AB) enerji arz güvenliğini sağlamanın yanı sıra enerji maliyetlerini düşürüp verimlilik artışını sağlayarak küresel ticarette rekabet gücünü artırmak ve iklim değişikliği ile daha etkin şekilde mücadele etmek amacıyla 25 Şubat’ta Enerji Birliği olarak adlandırılan paketi açıkladı.
Üye devletler tarafından atılması gereken önemli adımlar ve alınması gereken önlemleri içeren bu paket, sonuçları bakımından AB’nin enerjide önümüzdeki 50 yıla damgasını vurabilecek tarihi bir adım olarak değerlendirilmektedir.
AB bugün tükettiği toplam enerjinin %53’ünü ithal etmektedir. Enerji ithalatı için yıllık yaklaşık 400 milyar dolar ödeyen AB, bugün dünyanın en büyük enerji ithalatçısı durumundadır. AB üyesi ülkelerden 6 tanesi doğal gaz ithalatında %100 oranında tek kaynağa bağımlı olduğundan dolayı arz şoklarına karşı savunmasız durumdadır.
Enerji Birliği ve birliğin Avrupa enerji sektörüne etkilerine değinmeden önce Enerji Birliği’nin çalışmalarının çıkış noktasını oluşturan bazı temel verilere bakıldığında;
– Yapılan araştırmalara göre enerji verimliliğindeki %1’lik artış Avrupa’nın toplam doğal gaz ithalatını %2,6 oranında düşürmektedir. AB üyesi ülkelerdeki konutların %75’inde enerji verimli olarak kullanılmamaktadır.
– Petrolde ithalata bağımlılığı %90 olan AB’de bugün ulaşımın %94’ü petrole dayalıdır. AB genelinde enerjide doğrudan ve dolaylı olarak verilen sübvansiyonların yıllık tutarı 120 milyar Euro’yu aşmaktadır. Öte yandan AB’de 2020 yılına kadar yapılması gereken yatırımların toplamı ise 1 trilyon doların üzerine çıkmaktadır.
– Avrupa genelindeki toptan elektrik fiyatları görece düşük olsa da ABD ile karşılaştırıldığında fiyatların %30 daha pahalı olduğu görülmektedir. Ayrıca konutlarda kullanılan elektriğin vergi sonrası fiyatlarında 2012-2013 döneminde yaşanan ortalama artış %4,4 olmuştur. – Toptan doğal gaz fiyatlarının ise ABD’deki fiyatlardan iki kat daha pahalı olduğu görülmektedir.
– Avrupa ile dünyanın diğer bölgeleri arasında enerji fiyat farklarının Avrupa’nın aleyhine açılması özellikle enerji yoğun sektörlerde Avrupa’nın rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemektedir.
– Fosil enerji kaynakları bakımından fakir olan Avrupa bu konudaki açığını kapatmak ve iklim değişikliği ile mücadele etmek amacıyla son 10 yılda yenilenebilir enerjide yaptığı büyük atılımla bugün gelişmiş bir yenilenebilir enerji sektörüne sahiptir. Bugün Avrupa’daki yenilenebilir enerji sektörünün yıllık toplam cirosu 129 milyar Euro’yu, istihdam ettiği çalışan sayısı ise 1 milyonu aşmıştır. AB üyesi ülkelerdeki yenilebilir enerji şirketleri dünyadaki yenilenebilir enerji teknolojilerindeki toplam patentlerin %40’ına sahiptir.
Enerji Birliği, özünde iddialı bir iklim değişikliği politikası bulunan; hane halkı ve işletmeler için güvenli, sürdürülebilir, rekabetçi, düşük maliyetli enerji sunulabilmesini amaçlamaktadır. Bu amaca ulaşabilmek için ise Avrupa enerji sektöründe temel bir dönüşüme ihtiyaç duyulmaktadır.
Bugün AB, üye ülkelerde geçerli bazı genel düzenlemelere sahip olsa da pratikte 28 üye ülkenin enerjide kendi düzenleyici çerçeveleri vardır. Bu etkin ve sürdürülebilir olmayan bir durumdur. Bu nedenle Avrupa’da daha rekabetçi, enerji üretim tesislerinin daha iyi kullanılarak piyasada etkinliğin sağlandığı ve tüketicilere uygun fiyatlarla enerjinin sunulabildiği entegre bir piyasanın oluşturulmasına ihtiyaç vardır.
Enerji Birliği daha güvenli, sürdürülebilir ve rekabetçi bir enerji sektörünün oluşması için birbirini destekleyen ve birbiriyle yakın ilişkili olan 5 temel başlıktan oluşmaktadır:
– Enerji güvenliği, dayanışma ve güven
– Tam entegre Avrupa enerji piyasası
– Enerji verimliliği arttırılarak enerji talebine katkı sağlanması
– Ekonomide karbonsuzlaşmanın sağlanması
– Araştırma, yenilikçilik ve rekabetçilik Detaylara bakıldığında öne çıkan ve üzerinde en çok durulan başlıkların enerji arz güvenliği, üye ülkeler arasında entegre bir enerji piyasası kurulması ve enerji verimliliği olduğu görülmektedir.
Son 1 yılda enerji arz güvenliği konusunda karşı karşıya gelinen riskler sonrasında enerji arz güvenliğinin sağlanması ve doğal gazda tek ülkeye bağımlılıktan kurtularak kaynak çeşitliliğinin sağlanması AB için enerjide öncelikli konu haline gelmiştir.
İlk aşamada Azerbaycan’ın Şah Deniz 2 sahasından çıkarılacak doğal gazı Avrupa’ya getirecek olan Güney Gaz Koridoru, enerji arz güvenliğinin ve kaynak çeşitliliğinin sağlanabilmesi için Enerji Birliği paketinde üzerinde önemle durulan ve öncelikli maddeler arasında yer almaktadır. İlerleyen yıllarda Güney Gaz Koridoru aracılığıyla Azerbaycan’a ek olarak Türkmenistan, Irak ve Doğu Akdeniz’deki doğal gaz rezervleri de Avrupa’ya ulaştırılabilecektir. Bu kapsamda atılacak adımlardan bir diğeri ise elektrik ve doğal gaz iletim altyapılarının geliştirilmesi ve ülkeler arasında işleyen, sağlıklı bir enterkoneksiyon ağının tesis edilebilmesidir.
Enerji Birliği paketinde yer alan diğer maddelerin tamamını değerlendirmeye önümüzdeki hafta da devam edeceğiz.
Yararlanılan Kaynak:
Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi, Yönetici Bilgi Notu, 2015 (24).
Hazırlayanlar: Dr. Efgan Nifti, Emin Akhundzada, Emin Emrah Danış
Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan Yönetici Bilgi Notu, Enerji sektöründen üst düzey yönetici, bürokrat, karar alıcı ve uzmanlara gönderilmektedir.
Kaynak: Enerji Enstitüsü