Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 04 Haziran 2020
2 hafta önce Greenpeace tarafından başlatılan “Türkiye plastik çöplüğü olmasın” kampanyası‘nda #çöplükolmasın etiketiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na binlerce tweet atıldı. İmza sayımız iki haftada 40.000’i aştı.
Avrupa’nın plastik çöplüğü’ne dönen Türkiye’de, plastik atık ithalatı son 15 yılda 173 kat arttı. Avrupa’nın plastik çöpünü en çok alan ülke Türkiye. Yeterli denetimi yapılmayan bu plastik atıklar Türkiye’nin denizlerini, toprağını kirletiyor. Eurostat verilerine göre Türkiye yalnızca Avrupa’dan 2019 yılında 582.296 ton plastik atık ithal etti.
Almanya Avrupa’nın 2’inci en büyük plastik atık ithalatçısı. Böyle olunca aklımıza şu soru gelebilir:
“Plastik atık ithal etmek neden kötü bir şey?”
Geçtiğimiz sene Almanya ithal ettiklerinin 1,5 kat fazlasını Avrupa ülkelerine sattı. Türkiye’ye en çok atık gönderen ülkelerden biri de Almanya. Avrupa’nın en iyi kentsel katı atık geri dönüşüm oranına sahip ülkesi Almanya bile kontrol altına alamadığı atıkları denizaşırı ülkelere gönderiyor, Türkiye’deki şirketler bu atıklara para ödeyerek satın alıyorlar. Plastik kirliliğiyle mücadelede geri dönüşüm çözüm değil. 1950’lerden bugüne üretilen milyarlarca ton plastiğin yalnızca %9’u geri dönüştürüldü.
Türkiye henüz kendi atığını ayrıştıramayan bir ülke. Çin, Avrupa’nın plastik atıklarını yıllarca aldı ama bu işin doğaya ve sağlığa olan tehlikesini gördükten sonra 2018 yılında atık ithalatına keskin yasaklar getirdi.
Plastik kirliliğiyle verimli şekilde mücadele edebilmek için yapılması gerekenlerden biri de ülkeye dışarıdan giren plastik atıkların yasaklanması. Bu sayede kendi atığını ayrıştırma noktasında önemli politikalar çözüme ulaşabilir.
Sarp ALTINEL / Enerji Gazetesi – sarp.altinel@enerjigazetesi.ist