Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, PETROL ve AKARYAKIT SEKTÖRÜ - Tarih : 03 Mayıs 2013
İran’a karşı uluslararası toplum tarafından uygulanan yaptırımlar sonucu İran’dan petrol ihracatı, kanlı İran-Irak savaşının doruğu olan 1986 yılından sonra en düşük düzeye kadar azaldı. Bilindiği gibi petrol, İran’ın ihracattan elde ettiği gelirin %80 kadarını ve bütçenin gelir kısmının yaklaşık %50’sini sağlıyor. Petrol ile ilgili problemler İran’ın ekonomik durumuna doğrudan etki yapıyor.
ABD, Avrupa Birliği, Avustralya, Kanada ve pekçok diğer ülkeler tarafından uygulanan yaptırımlar, İran’ın petrol ihracatını, petrol taşıma sigortasını ve bankacılık işlemlerini kapsıyor. İran’ın karşıtlarının kanısınca böyle yaptırımlar İran’ın petrol satışından elde ettiği gelirin azalmasına neden olup İran’ın büyük harcamalar isteyen nükleer programını geliştirmesini engelleyecek.
Yaptırımların İran’ın nükleer programını geliştirmesine yaptığı etki hakkında net veriler yoktur. Fakat İran’ın petrol satışından elde ettiği gelirin yaptırımlar sonucunda önemli bir düşüş gösterdiği açıktır. Rusya Şarkiyat enstitüsü İran bölümü şefi Nina Mamedova verdiği demeçte şunu söyledi:
“Şimdi İran’da petrolle ilgili olarak karışık durum meydana geldi. Yaptırımlar petrol ihracatının yanısıra petrol çıkarımını da etkiliyor. Tüm bunlar dolayısı ile istihdam problemine ve iş ücretine etki yaptığı için ülkenin tüm ekonomisinde olumsuz ifadesini buluyor. Bu da İran’daki sosyal durum hakkında iyimserlik telkin etmilyor.”
En önemli problem de, daha önce gerçekleştirilen petrol sevkiyatı için ödemeler yapılması problemidir. Bu bağlamda ödemeler yapılması tarihleri ve para transfer usulleri ile ilgili zorluklar ortaya çıkıyor.
İran ile para trasfer işlemlerinin gerçekleştirilmesi yasaklandığı için Tahran daha önce sevkedilen petrol için ödenmesi gereken 4 milyar dolar alamıyor. Örneğin Shell şirketinin İran’a yaklaşık 2,5 milyar dolarlık borcu var. Petrol, Avrupa Birliği, İran’dan petrol ihracatını yasaklamadan önce İran Ulusal petrol şirketinden satın alındı. Şimdi ise Shell şirketi, ne döviz cinsinde ne de barter usulü ile borcunu ödeyemiyor. İngiltere makamları Shell şirketi tarafından İran’a olan borçlarının her ne şekilde olursa olsun ödenmesini yasakladı.
Mart ayında Wasington bazı ülkelerin İran’dan petrol satın almasına izin verdi. Hindistan, böyle ülkelerden biridir. Hindistan İran’dan petrol satın alan ülkeler listesinde ikinci sırayı tutuyor. İran ile Hindistan arasında bu alanda yaklaşık 1 milyar dolar tutarında işlemler gerçekleştiriliyor.
Çin gibi Hindistan da son aylarda İran’dan petrol alımını kah azaltıyor, kah arttırıyor. Böyle olmakla beraber İran’dan petrol alımlarının genellikle düşüş gösteriği açıktır. Örneğin 31 Mart 2013-de son bulan 2012 finansal yılında İran’dan Hindistan’a yapılan petrol sevki 2011 yılındakine kıyasla dörtte bir azaldı.
Genellikle İran’ın petrol ihracatı son aylarda düşmeye devam etti. Bu yılın Şubat ayında İran dünya piyasasına günde 1,1 milyon varil petrol sevkediyordu. İlk verilere göre Mart ayında günlük petrol sevkiyatı 810 bin varile kadar azaldı. Halbuki 2011 yılında İran’ın ortalama günlük petrol sevkiyatı 2,5 milyon varil düzeyinde idi.
Petrol çıkarımı da düşüş gösteriyor. Geçen yıl günde ortalama 2,5-3 milyon varil petrol çıkarılıyordu. Bundan önceki yıllarda ise bu gösterge 4 küsür milyon varil düzeyinde bulundu. Fakat bugün daha küçük miktarda petrolün bile satılması, son derecede güç oluyor. Bunun için İran satamadığı milyonlarca varil petrolü, kendi kara sularında bulundurduğu tankerlerde depolamaya başladı.Örneğin Asaluye petrol terminali yakınında 11 tanker bulunuyor. Her biri 2 milyon varil ham petrol içeriyor.
Bu koşullarda Tahran orijinal bir karar aldı. İran, döviz cinsinde ödemeler yapmak yeteneğinde olmayan kendi müttefiği Kuzey Kore’ye petrol sevkedecek. Her halde bu bağlamda en büyük önem taşıyan para değildir. Kuzey Kore’ye petrol sevkedilmesi, Tahran’ın teslim olmadığını ve Batı ile mücadeleyi sürdürdüğünü gösterecek iyi bir reklam eylemi olacak.
Fakat bu karar yaptırımlar sonucu İran’ın karşı karşıya geldiği finansal problemlerin çözülmesini sağlayamaz. Meydana gelen durumdan çıkar yol, uluslararası toplum adına arabuluculuk yapan “6-lar grubu” ile İran’ın nükleer problemi konusunda mutabakata varılması yoludur. Sağduyulu uzlaşmalar, Tahran’ın petrol sektörünü yeniden istikrarlaştırmakla kalmayıp ekonominin gelişmesi için yitirilen olanakları iade etmesi olanağını verecek.
Kaynak: Enerji Enstitüsü