Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 17 Ocak 2014
Türkiye’de, her yıl artan enerji tüketimini karşılamak için yaklaşık yüzde 7 artış sağlanması gerektiği, küçük önlemlerin de enerji tasarrufuna önemli katkı sağladığı bildirildi KTÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erüz: “Genellikle, ‘bir kişinin yaptığı tasarruftan bir şey olmaz’ deriz…
Türkiye’de her yıl artan enerji ihtiyacını karşılamak için bireysel tasarrufların son derece önemli olduğu belirtildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Tema Vakfı Trabzon Temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz, Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’de enerji kaynaklarının ve üretilen enerjinin verimli kullanılması için öncelikle enerji hatlarının daha çağdaş teknikler kullanılarak, kayıp ve kaçakların minimize edilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye’deki enerji kayıplarının ortalama yüzde 10 ile 20 arasında olduğunu ifade eden Erüz, “Doğru planlama, doğru uygulama ve denetimlerle bu durumun önüne geçilerek önemli tasarruf sağlanmış olacaktır. Elde edilen enerji, üretiminden tüketimine kadar çok iyi kontrol edilmeli. Bazı bölgelerde yüzde 2-10 arasında olan kaçak elektrik kullanım oranı, bazı bölgelerde yüzde 70’lere varmaktadır. Kaçak kullanımın kesinlikle önüne geçilmesi gerekir. Kaçak kullanım olduğu sürece tasarruftan, toplumsal refah ve huzurdan söz edemeyiz” dedi.
Erüz, Türkiye’nin artan enerji ihtiyacının karşılanabilmesi için her yıl ulusal ya da ithal enerji kaynaklarını kullanarak en az yüzde 7 enerji üretim artışı sağlanması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Eski ve verimsiz teknolojileri, yüksek kayba neden olan iletim hatlarını yeniler, binalarda ısı izolasyonu yaptırır, ev ve sanayideki haksız, hukuksuz kaçakların önüne geçersek çok önemli adım atılmış olur. Bu sayede hem ülke kaynakları israf edilmemiş hem de tasarruf edilecek bu enerji sayesinde ülkede en az 5-6 yıl enerji üretilmezse bile ihtiyaca yetecek enerji olur. Eğitime, sosyal refaha, altyapı ve yeni iş alanlarına, dolayısı ile toplumun refahına daha fazla yatırım yapma imkanı olur.”
“Cihazların ortak kullanımı, ülkemizde yok denecek kadar az”
Enerji planlaması yaparken eldeki kaynakların kısa dönemli tamamen ekonomik beklentiye dayalı olarak değil, toplumsal ya da ekolojik ihtiyaçlara göre planlanması gerektiğine işaret eden Erüz, “Çözüm tüm kaynakları hemen kullanmak değil, var olanı ortak akla dayalı, bütünleşik mühendislik, ekonomik, ekolojik ve toplumsal planlama çözümleri ile elde tutmamız lazım. Doğal ve yenilenebilir olan başta güneş olmak üzere rüzgar ve hidrolik enerji kaynakları gibi ekolojik sisteme zarar vermeden kullanabileceğimiz pek çok kaynağımız mevcut. Bunları iyi planlar, kayıp ve kaçakları önlersek, enerji sorunu yaşamayız” diye konuştu.
“İyi yalıtımla yüzde 50 tasarruf sağlanabilir”
Erüz, bireysel tasarrufa önem verilmesi gerektiğini ve bunun çok önemli olduğuna dikkati çekerek, “Örneğin bir evin yalıtımının iyi yapılmasıyla yüzde 30 ile 50 arasında enerji tasarrufu gerçekleştirilebilir. Bireylerin alabilecekleri bu tür tedbirler mutlaka daha fazla teşvik edilmeli” dedi.
Evlerde kullanılan cihazların mümkün olduğunca düşük enerji tüketen ve yalıtımları iyi yapılmış cihazlar olması gerektiğini dile getiren Erüz, şunları kaydetti:
“Gereksiz yere cihaz kullanmak yerine, ortak kullanım yolu seçilerek, tasarruf yoluna gidilmeli. Cihazların ortak kullanımı, maalesef ülkemizde yok denecek kadar az. Teknolojik ürünler genellikle, gereksiz olarak kullanılıyor. Evlerdeki çamaşır, bulaşık makinelerini ihtiyaç olduğunda ve dolu olarak çalıştırmalıyız. Bir gömlek, iki tabak, bardak yıkamak ya da bir pantolon ütülemek için elektrikli cihazlar çalıştırılmamalı, mümkün olduğunca aydınlatmada tasarruflu ampuller kullanılmalı.
Bu tür çeşitli tedbirlerle elektrik tüketiminde ciddi tasarruf sağlandığı gibi hem aile hem de ülke bütçesine önemli katkılar sağlanır. Genellikle, ‘bir kişinin yaptığı tasarruftan bir şey olmaz’ deriz. Halbuki bu toplumun tamamına yayıldığında, 76 milyonun evinde alacağı küçük tasarruf tedbirleri, çok önemli enerji tasarrufuna dönüşecektir.”
Yrd. Doç. Dr. Erüz, bu tür çözümlerin dikkate alınması ve toplumun eğitimi yönünde mutlaka çalışma yapılması gerektiğini belirterek, “Tasarruf edilmeyen enerji daha fazla para kaybı, dışa bağımlılık, doğa tahribatı, hava kirliliği ve küresel ısınma demektir. Unutulmamalı ki her şey birle başlar ve birler binleri, binler de milyonları oluşturur. Medeniyet çok tüketmek değil, bilinçli ve tasarruflu tüketmektir” diye konuştu.
Kaynak: Haberler