Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 08 Şubat 2021
Sıfır emisyon hedefine doğru küresel bir yarış başladı. Fakat kat edilecek hala çok uzun yol var. AB, Japonya, İngiltere ve birçok ülke 2050’de sıfır emisyon hedefine ulaşacaklarını taahhüt ettiler. Dünyanın en büyük emisyon üreticisi Çin de 2060’ta sıfır emisyon hedefine ulaşacağını açıkladı. Bu iddialı hedefler kulağımıza hoş gelse de daha önemli olan, bu hedefleri yerine getirecek ciddi stratejiler geliştirip, gerekli adımları bir an önce atmaktır. Fakat en önemlisi, bu hedefleri yerine getirecek teknolojilerin varlığı ve gerekli teknolojik altyapıların oluşturulması ile ilgili. Bu konuda ise ciddi eksiklikler söz konusu. İklim değişimi ile mücadele için, siyasi liderlerin, teknolojik gelişmelere ve iş dünyasına öncülük eden bilim adamları ve girişimcilerin enerji altyapımızın dönüşümüne öncülük etmesi gerekiyor.
IEA’nın araştırmalarına göre, 2050’de sıfır emisyon hedefine ulaşmamız için şu anki küresel emisyon salımının yarısını azaltmamız lazım ve bunu yapabilecek teknolojilerin hiçbiri henüz piyasalara ulaşmış değil.
Rüzgar türbinleri, güneş panelleri, elektrikli araçlar, lityum iyon bataryalar ve diğer temiz enerji teknolojileri… bütün bunlar sıfır emisyon hedefimizde önemli köşe taşları oldular. Fakat sıfır emisyon hedefine çok büyük teknolojik atılımlar ve yenilikler yapmadan ulaşmamız imkansız. Bu teknolojilerinse birçoğu hala laboratuvarlarda deney aşamasında. Çimento, çelik, havacılık, taşımacılık sektörlerinde bu teknolojik yeniliklere çok ivedi şekilde ihtiyacımız var. Fakat bu teknolojilerin birçoğu yakın gelecekte piyasalara ulaşmaktan uzak seviyedeler.