Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, NÜKLEER ENERJİ - Tarih : 18 Mart 2013
Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Birol, Türkiye’ye, güvenliğe önem vererek kurabildiği kadar nükleer santral kurması tavsiyesinde bulundu.
Amerikan düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu’nun düzenlediği Brüksel Forumu’na katılan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Fatih Birol soruları yanıtladı.
Fatih Birol, ”Türkiye’de ne kadar nükleer santral kurulursa o kadar iyi. İki tane ‘ama’ var. Birincisi; kurulacak santral için yapılacak anlaşmalarda ekonomik maliyetler gerçekten Türkiye’nin ekonomik çıkarlarıyla paralel olması lazım. İkincisi; seçilecek olan lokasyonlar ve teknoloji mutlaka Türkiye’nin jeolojik şartlarını ve know-how’ını dikkate alması lazım” dedi.
Birol, Almanya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri ve hatta Japonya’nın nükleer enerjiye artık daha soğuk baktığı bir dönemde Türkiye’yi nükleer enerji konusunda teşvik etmesinin nedenini ise, şöyle açıkladı:
”Bu ülkelerle Türkiye’yi kıyasladığımız zaman arada çok büyük bir fark var. Almanya’da ve Avrupa ülkelerinin çoğunda elektrik tüketimi yüzde 1 bile büyümüyor. Hemen hemen durağan ve talep olmadığı için yeni santral kurma konusunda bir baskı yok. Türkiye’de ise elektrik tüketimi çok hızlı büyüyor. Çünkü ekonomi büyüyor, nüfus artışı daha hızlı ve modernleşip gelişiyor. Bu bakımdan Türkiye’nin birçok yeni santral kurması lazım ve bunların içinde güvenli bir şekilde kurulacak nükleer santrallerin Türkiye için elzem olduğunu düşünüyorum. Bu aynı zamanda (enerjide) dışa bağımlılığımızın azalması anlamına gelecektir.”
Türkiye’de cari açığın büyük ölçüde enerji ithalatından kaynaklandığını hatırlatan Birol, mevcut şartlar altında önümüzdeki yıllarda artacak petrol, doğalgaz ve kömür ithalatının ve bu kalemlerde beklenen fiyat artışlarının cari açığı da büyüteceğine dikkat çekti.
Türkiye’nin ekonomik menfaatlerinin, mümkün olduğunca enerji ithalatı faturasının azaltılmasını gerektirdiğini belirten Birol, bunun için ”nükleer enerjinin mutlaka ve mutlaka Türkiye’nin enerji üretiminin önemli bir parçası olması”, enerji verimliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarından mümkün olduğunca faydalanılması ve son olarak Türkiye’nin çevresindeki ülkelerle yeni anlaşmalar ve işbirlikleri sayesinde daha iyi fiyatlarla enerji ithal edebilmesi gereğine vurgu yaptı.
Kaynak: Enerji Enstitüsü