Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 13 Ağustos 2020
Dünyanın farklı yerlerindeki yüz binlerce doğa sever, sağlıklı bir gezegende yaşama hakkı için bir araya geldi. Dünya Kuşları Koruma Kurumu’nun (BirdLife International) tüm dünyadaki ortaklarıyla birlikte yürüttüğü “1Planet 1Right Kampanyası”, kurumun Türkiye’deki ortağı olan Doğa Derneği’nin “Hak parçalanmaz bütündür” sloganıyla devam ediyor. Eylül 2020’de gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi öncesinde taleplerini dile getiren doğa severler, sağlıklı bir gezegende yaşam hakkının temel insan haklarından birisi olarak tanımlanmasını istiyor ve herkesi dogadernegi.org adresi üzerinden kampanyayı desteklemeye davet ediyor.
Dünyanın en büyük doğa koruma ağlarından birisi olan Dünya Kuşları Koruma Kurumu’nun (BirdLife International) farklı ülkelerdeki ortaklarıyla birlikte yürüttüğü 1 Planet 1 Right Kampanyası, Türkiye’de “Hak parçalanmaz bütündür.” sloganıyla devam ediyor. Sağlıklı bir ekosistem içerisinde yaşama hakkının en temel insan haklarından birisi olduğunu vurgulayan yüz binlerce doğa sever, Birleşmiş Milletler’den sağlıklı bir doğal çevrede yaşama hakkının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne dahil edilmesini talep ediyor.
Doğayı Korumak Herkesin Görevi
Eylül 2020’de yapılması öngörülen Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi öncesinde bir araya gelen doğa severler, tüm dünyayı derinden etkileyen COVID-19 pandemisinin insanlığa, doğayla uyumlu bir yaşamın ne kadar önemli olduğunu hatırlattığını vurguluyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56’ıncı Maddesi’nde geçen: “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” ifadesine dikkat çeken doğa severler, bütün vatandaşların yasal olarak da doğanın korunmasından sorumlu olduğunun altını çiziyor.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde Yer Almalı
Sağlıklı bir ekosistemde yaşama hakkı, aralarında Türkiye’nin de olduğu 100’den fazla devlet tarafından anayasal ya da hukuksal olarak bir hak olarak tanımlanıyor. Fakat dünyanın farklı yerlerinde milyonlarca canlı türünün yaşamlarını sürdürdüğü ekosistemler, tahrip edilmeye devam ediyor. Doğa severler dünyanın, insanların sayısız canlıyla birlikte uyum içerisinde var olduğu tek yaşam alanı olduğunu vurgulayarak, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde sağlıklı bir gezegende yaşama hakkının bütün canlılar için temel haklardan birisi olarak tanımlanması gerektiğine dikkat çekiyor.
Bir Milyondan Fazla Canlı Türünün Nesli Tehlikede!
Yüz binlerce doğa sever adına konuşan Doğa Derneği Biyoçeşitlilik Araştırma Koordinatörü Şafak Arslan: “Bir milyondan fazla canlı türünün nesli tehlike altında. İklim krizi artık hepimizin yaşamını tehdit ediyor. Bütün dünyayı etkileyen bir salgının hayatlarımız üzerindeki etkileriyle birlikte yaşamayı öğrenmeye çalışıyoruz. Kabul etsek de etmesek de, bütün bu yok oluşun arkasında tercihlerimiz ve yaşam şeklimiz yatıyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56. Maddesi’nde sağlıklı bir doğal çevrede yaşama hakkı, anayasal bir hak olarak tanımlansa da bu yasa maalesef uygulanmıyor. Sağlıklı bir gezegende yaşayabilmemiz için birlikte yaşadığımız milyonlarca canlının ve yeryüzünün yaşam kaynakları olan derelerin, dağların, tuzcul çayırların, göllerin kısacası bütün ekosistemlerin korunması gerekiyor. Bu yüzden sağlıklı bir ekosistemde yaşama hakkının Birleşmiş Milletler tarafından hak olarak tanımlanması şart. ‘Hak parçalanmaz bütündür.’ diyerek sağlıklı bir ekosistem içerisinde yaşama hakkının bütün canlılar için en temel hak olarak tanımlanmasını istiyoruz. Bunun için herkesi, yaşam haklarını insan icadı dillerde savunamayan tüm varlıkların sesi olmak adına dogadernegi.org üzerinden kampanyamıza destek olmaya davet ediyoruz.” dedi.