Kategori : DOĞALGAZ ENERJİSİ, ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, GÜNEŞ ENERJİSİ - Tarih : 14 Ekim 2019
Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalelerinin düzenleme ve çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Dönmez tarafından “Mini YEKA projeleri için önümüzdeki haftalarda ilana çıkarız. 2020’nin ilk çeyreğinde de ihaleleri yapmış oluruz.” denildi.
Dönmez, çatı tipi güneş enerjisi santrallerinin kurulumunda artış olabileceğini de dile getirerek “Bu projelerde artık geri dönüş süreleri 10 yılın altına düştü. Buna uygun iş ve finansman
modellerinin de birlikte gelişebileceğini düşünüyorum. Bankalarla da görüşüyoruz. Burada büyük bir fırsat var.” dedi.
Dönmez, Türkiye’nin doğalgazda arz güvenliğinde yaptığı çalışmalara ilişkin, Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama tesisinin kapasitesinin 5,5 milyar metreküpe kadar çıkacağını vurgularken Silivri‘deki 2,8 milyar metreküp kapasiteli yer altı depolama tesisinde kapasite artış ihalesinin bugünlerde yenileneceğini dile getirerek, “Böylece, bu tesisin kapasitesi de yaklaşık 4,6 milyar metreküpe gelmiş olacak. Bununla birlikte BOTAŞ, yer altı depo kapasitesi olarak önümüzdeki 4-5 yıl içinde 10 milyar metreküpe ulaşmış olacak.” ifadelerine yer verdi.
Ayrıca Dönmez, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) payının hem dünyada hem de Türkiye’de giderek arttığını anımsatarak Türkiye’nin bulunduğu konum itibarıyla avantajlı olduğunu belirten Dönmez, sözlerine şöyle devam etti;
“Biz de bu avantajı tüketicilerimizin lehine kullanmak için değerlendirmiş olduk. İki tane yüzer LNG depolama ve yeniden gazlaştırma terminali ekledik ve sisteme boru gazı dışında LNG giriş kapasitesini artırdık. Böyle bakıldığında, Türkiye’nin yıllık olarak neredeyse 30 milyar metreküplük LNG’yi gazlaştırma kapasitesi yakaladığını teknik olarak gördük. Bunun yaklaşık üçte birini kullanıyoruz. Bir taraftan da yıllık gaz tüketimimizin 50 milyar metreküp olduğunu dikkate aldığımızda, bu yatırımlarla tüketimin yarısını artık LNG yoluyla alabilir hale gelmişiz. Türkiye’yi tamamen boru gazına bağımlılıktan kurtarmış olduk. Geçmiş yıllarda % 80-90 seviyesinde olan boru gazı bağımlılığımızı, teknik olarak % 50 seviyesine düşürdük.”
Kaynak: ETKB