Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 07 Haziran 2018
Düşük karbonlu bir gelecek için dönüm noktası olan ve 175 ülkede yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması ile birlikte bu ülkeler; iklim değişikliği ile mücadele, sera gazı salınımlarının azaltılması, yenilenebilir enerjiye yönelme ve enerji verimliliği gibi konularda ulusal katkılarını ortaya koymaya başlamıştır. Ülkemiz de, 2030 itibarıyla sera gazı emisyonlarını mevcut durumdan yüzde 21’e kadar azaltacağını beyan etmiştir.
Ülkemizin düşük karbonlu kalkınma politikalarına destek olması amacıyla, Dünya Bankası bünyesindeki Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı (PMR) ile çeşitli projeler yürütülüyor. Ülkemizdeki karbon fiyatlandırma politikalarının etkilerinin analiz edilebilmesi amacı ile Mart 2017 itibarıyla modelleme çalışmalarına başlanmıştır. Bu çalışmaların hedefi, ülkemizdeki karbon fiyatlandırması politikalarının ekonomik, sektörel, toplumsal ve çevresel etkilerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktır.
Sera gazları için emisyon ölçümleri ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yetkilendirilmiş, baca gazı ve emisyon konularında eğitimli kişiler tarafından ölçüm cihazları kullanılarak, Bakanlıkça belirlenmiş formatlarda yapılıyor. Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik kapsamında yer alan tesisler, her yıl düzenli olarak izleme, raporlama ve doğrulama sürecine tabi oluyor. İzleme raporları, Bakanlığa onay için Online Çevre Bilgi Sistemi aracılığı ile gönderiliyor.
İklim değişikliğiyle mücadele edebilmemiz için bireysel olarak da yapabileceklerimiz çok fazla. İşyerlerinizde geri dönüşüm kutuları kullanarak, mümkün oldukça araç kullanımınızı azaltarak, cam malzemeler tercih ederek, enerji dostu ampuller kullanarak ve bunları etrafınızdaki kişilere anlatarak mücadeleye başlayabilirsiniz. Düşük karbonlu bir gelecek için hepimizin harekete geçmeliyiz…
Yazan: Sertaç Güven
Yazının Devamı İçin TIKLAYINIZ >>>