Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 21 Mayıs 2024
Ülke genelinde elektrik dağıtım faaliyeti ile iştigal eden elektrik dağıtım şirketlerinin üye olduğu çatı örgüt olarak faaliyetini sürdüren Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder), Dünyada ve Türkiye’deki enerji görünümü, elektrik dağıtım sektörünün enerji dönüşümündeki stratejik pozisyonunu değerlendirmek üzere Yönetim Kurulu Başkanı Barış Erdeniz ve davetli basını Feriye Sarayında düzenlenen kahvaltılı toplantısında bir araya getirdi. Elder’in 10. Olağan Genel Kurulu’nda, Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilen Barış Erdeniz’e konuşma ve sunumlarda eşlik eden bir diğer isim, Elder Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan ve Elder İcra Kurulu üyesi Ali Rıza Dinç idi.
Erdeniz, göreve gelişinden ilk basın toplantısını, Elder’in kuruluş yıldönümü olan 20 Mayıs 2024 tarihinde İstanbul’da Feriye Sarayı’nda gerçekleştirdi. Kahvaltılı toplantının davetli katılımcılarından biri de enerji Sözleşmeleri Uzmanı Adli Bilir Kişi,Risk Uzmanı Ekonomist ve Enerji Gazetesi Kıdemli Editör-araştırmacı Yazar,H.Çiğdem Yorgancıoğlu idi. Bu makale Yorgancıoğlu’nun Elder toplantısına dair izlenim, satıraraları değerlendirme toplamtıda yönelttiği sorular ve gündem maddelerinde öne çıkan konuları ele almak üzere kaleme alınmaktadır.
Elder’in izni ile ve kendileri tarafından payşaılan sunumlardan bazı görsellere (powerpoint yansıdan bir sayfa) de bu yazıda yer verilecektir.
Toplantının genel program akışında işlenen konular kısaca şu başlıklarda toplanmakta idi. Dünya Enerji Görünümü, Türkiye Enerji Görünümü, Yeşil Dönüşüm İçin Yatırımların Sürdürülebilirliği, Elektrifikasyon ve Yeşil Dönüşüm,Elektrik Dağıtım Sektörü Görünümü. Her bir başlık tek tek işlendi.
Önce gündem konularına ve Elder logosundaki hareketliliğin anlamına dikkat çeken Erdeniz aynı zamanda küçük harf kullanımlarının da mutevaziliği temsil ettiğine işaret etti Logo bana Hollandalı grafik sanatçısı Maurits Cornelis Escher’in matematiksel çizimlerini ve illüstrasyonlarını hatırlattı.
Elder sunumunda değerlerinde Güven, Şeffaflık, Katılım, Yenilikçi, Çeviklik ilke ve değerlerine bağlılığa da vurgu yapıldı.
Elder’in 25 yılını yaşında olduğunu kaydeden Erdeniz, Türkiye’de elektrik ekosisteminin 2023 rakamlarıyla 915 milyar TL’lik büyüklüğü ile gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 3,5’ini temsil ettiğini anlattı. Elektrik dağıtım sektörünün de doğrudan dolaylı olarak istihdam edilen yaklaşık 100 bin çalışanla 50 milyona yakın aboneye hizmet ettiğini anlatan Erdeniz, 21 üye dağıtım şirketinin 2011-2013 döneminde yaklaşık 16 milyar dolarlık yatırım ve kamuya sağladığı 13 milyar dolarlık özelleştirmeyle Hazineye yani Türkiye ekonomisine yaklaşık 29 milyar dolarlık katkı sağladığının altını çizdi.
“ELDER NEDENSELLİK – NEDEN – SONUÇ DÖNGÜSÜ
Avrupa Birliğinin “Yeşil Mutabakat” programı çerçevesinde Türkiye’nin sanayi sektörünün de üretim yaparken karbon salımsız ya da düşük karbon salımlı faaliyet göstermeye, ihracat yapan firmaların da ihtiyacı olan elektriği yenilenebilir kaynaklardan karşılamaya yöneldiği bir gerçekliğin içinden geçmekteyiz .Yeşil dönüşüm kaçınılmaz.
Basın toplantıda konuşulan pek çok konunun merkezine ve en ön plana çıkan kısmı fiyat, sübvansiyon konusu oldu. En basit anlatımla özetlersek, nedensellik, sebep sonuç ilişkileri şöyle kurulmuş diye anlıyoruz.
– Elektrik dağıtım sektörü, yeşil dönüşümün en önemli taşıyıcısı,
– Yeşil dönüşüm için piyasada sürdürülebilirlik şart,
– Sürdürülebilirlik için gerçek maliyete yakın fiyatlandırma
Toplantıda Elder başkanı Erdeniz, Elektrikte sübvansiyon miktarının bu yıl 5,7 milyar doları bulacağını belirterek, sürdürülebilir sektör gelişimi için fiyatların maliyetleri yansıtan bir düzleme taşınması önemli” değerlendirmelerinde bulunan Erdeniz günün en çok öne çıkan başlığı olan fiyat, sübvansiyon konusuna yönelik bakışını şöyle yansıttı.
Erdeniz, elektrik tüketimine sağlanan sübvansiyon yerine piyasadaki fiyatları yansıtan bir fiyat modeline geçilmesi gerekmekte zira elektrik maliyetleri artmaya devam ederken fiyatların sabit kalmakta. Bu durum her geçen gün sübvansiyon ihtiyacını artırmakta. Gerçek maliyetine yaklaşacak fiyatlara yaklaşılması gereklidir. Sürdürülebilir bir enerji piyasasına gelinmesi için bu bir gerekliliktir. Bu şekilde vurgulamalar sonrası ve açıklamaları esnasında salondaki genel kanaat “büyük bir zam kapıda oldu” satıraralarındaki, elektrik fiyatlarının 26 aydır değişmediği vurgusu da, katılımcılar nezdinde bu beklentiyi güçlendiren ifadelerden biri olarak değerlendirildi.
Özetle, elektrik tüketimine sağlanan sübvansiyon yerine piyasadaki fiyatları yansıtan bir fiyat modelin olması gerektiğpini söylemekte idi Erdeniz. Toplantı esnasında paylaşılan sunumdaki ilgili son yansıda(powerpoint slayt) Yarının şebekesi için Sürdürülebilir Fiyat Politikası başlığı altında enflasyon ile elektrik tarifesi arasındaki makasın açık olduğuna atıf dikkat çekmekteydi.
ELEKTRİK ZAMMI KAPIYA MI DAYANDI? SÜRDÜRÜLEBİLİR FİYAT POLİTİKASI MI?
Türkiye’de hanelerin ve küçük işletmelerin kullandığı elektrik sübvansiyonlu. Elektrik dağıtım şirketlerinin çağrısı gerçekleşirse elektrikte konut tarifesinde büyük zam yapılabilir sinyalleri gelmiş olabilir.
EPİAŞ’ın verilerine göre elektriğin mayıs ayı ortalama piyasa fiyatı 2 bin 333 TL. EPDK’ye göre ise konutta günlük 8 kilovatsaat tüketimin altında 48 kuruş, üstünde ise 113 kuruşluk fiyat var. Yani bir megavatsaat fiyatı konutlarda 480 TL ve 1130 TL.
Türkiye’de faturalanan elektrik tüketimi bu yıl 260 milyar kw/s seviyesinde. Kullanılan elektriğin 120 milyar kw/s olan bölümü, yani yaklaşık yarısı regüle tarife olarak ifade edilen sübvansiyonlu fiyatlardan satılıyor. Sübvansiyonlu tüketimin yarısı, yani 60 milyar kw/s tüketim, konutlar tarafından yapılıyor.
Türkiye’de meskenler sübvansiyonlu tarifeden tüketim yapmakta, imalat ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren büyük ölçekli aboneler ise elektrik piyasasında oluşan ve üretim maliyetlerini yansıtan ikili anlaşmalar yoluyla elektrik almaktadır.
ELEKTRİK YEŞİL DÖNÜŞÜMÜNDE STRATEJİK ROL
Önümüzdeki dönemde kurulacak elektrik üretim tesislerinin küresel net-sıfır hedeflerine uygun şekilde yenilenebilir kaynaklara dayalı olarak tasarlanıp inşa edileceğini ifade eden Barış Erdeniz “Araştırmalar 2040 yılında toplam küresel kurulu gücün yarısından fazlasının yenilenebilir kaynaklardan karşılanacağını gösteriyor. Bu öngörünün hayata geçirilmesi ve yeşil dönüşümün sağlanmasında elektrik dağıtım şirketlerinin rolü stratejik” dedi.
Bu arada ; “Elektrik dağıtım sektörü, yeşil dönüşümün en önemli taşıyıcısı” mesajının ön planda tutulduğu toplantı ve çokça vurgulandığı anlar Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER)’in , Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Taraflar Konferansı’nın (COP) resmi gözlemcileri arasına kabul edillmesini hatırlattı. Anımsarsak, Birleşmiş Milletler (UN) tarafından 12 Aralık 2023 tarihinde açıklanan COP oturumlarında resmi gözlemci olarak kabul edilen kurumlar arasına almıştı Elder’i
TALEP ARTIŞININ DİNAMOSU ELEKTRİFİKASYON VE TEMİZ ENERJİ
Hem dünyada hem de Türkiye’de elektrik tüketiminde artış trendine vurgu yapan Erdeniz, “Farklı enerji formları kullanılan sektör ve süreçlerde elektrik enerjisine geçişe elektrifikasyon diyoruz. Bu yeni yapı, elektriğe olan talebi artırırken, iklim değişikliğiyle mücadelenin bir gereği olarak elektriğin temiz kaynaklardan üretimini de çok daha kritik hale getiriyor. Elektrik üretimindeki yeşil dönüşüm ile elektrifikasyon odaklı artan tüketim arasındaki köprü elektrik dağıtım şirketlerinin gerçekleştireceği şebeke dönüşümü olmadan yeşil dönüşüm döngüsünü tamamlayamayız. Elektrifikasyonun en hızlı yaygınlaştığı sektör ise kuşkusuz ulaştırma. 2023 yıl sonu verilerine göre Türkiye’de kayıtlı yaklaşık 81 bin adet elektrikli araç mevcut. Bu rakam toplam otomobil stoku içinde binde 5’e tekabül ediyor. 2035 yılında bu rakamın 52 kat artışla 4,2 milyon seviyesine çıkması, yani otomobillerin yüzde 13’ünün elektrikli olması öngörülüyor. Elektrikli araçlardaki artışa paralel olarak araç şarj soket sayısının da 29 kat artışla yaklaşık 248 bin mertebesine ulaşması EPDK’nın projeksiyonları dâhilinde. Şüphesiz artan ihtiyacın karşılanabilmesi için önümüzdeki 10 yıl içerisinde elektrik dağıtım şirketlerinin bu bölgelere yeni bağlantı ve trafo yatırımları daha kritik hale gelecek” şeklinde açıklamalarda bulundu.
TALEP, KURULU GÜÇ VE KWH BAZINDA ELEKTRİK TÜKETİMİ
Ulusal Enerji Planı’na göre 2023’te 330 milyar kilovatsaat elektrik tüketen Türkiye’nin 2035 yılında bu miktarı yüzde 55 artışla 511 milyar kilovatsaate ulaştırılacağı tahminine işaret eden Elder Başkanı Barış Erdeniz, “Bu talep artışına paralel olarak kurulu gücümüzün de yüzde 78 artışla 190 bin megavatsaat mertebesine çıkacağı tahmin ediliyor” dedi.
YENİLENEBİLİR TARAFINDA RÜZGÂRDA RÜZGAR ARKADAN ESİYOR VE GÜNEŞ DAHA DA TEPEDE
Bilindiği üzere Uluslararası Enerji Ajansı’nın (UEA) 2050’ye Kadar Net Sıfır Emisyon Senaryosunda rüzgar ve güneş, artışın neredeyse %90’ını oluşturması ön görülmektedir. Yenilenebilir enerji projelerinin hayata geçirilmesi, elektrikli araçlar ve ısı pompaları gibi yeni teknolojilerin benimsenmesiyle enerjinin kullanım alanı genişlemektedir. Bu noktada, ülkelerin net sıfır emisyona geçişlerini güçlendirmek ve genişletmek için daha büyük, daha güçlü ve daha akıllı şebekelerin oluşturulması gerekmektedir. Bu minvalde enerji ve iklim hedeflerine ulaşabilmesi amacıyla; gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler bağlamında enerji izinlerindeki ,yerel otoriteler veya halk kaynaklı olası engellerin aşılması, doğru yatırımları destekleyecek düzenleyici çerçevelerin güncellenmesi, mevcut regülasyon yöntemlerinin geliştirilmesi elzemdir. Keza elverişli finansman koşullarının sağlanması da bir o kadar önemlidir. Bu arada yenilenebilir hızlanırkan Şebeke gelişiminin gecikmesi bir diğer deyişle şebeke yaytırımlarının da yenilenebilir yatırımlarının arkasından gelmesi sektörde problemler yaratacaktır. Bu şebeke güvenli geçişte aksaklık yaşanmaması açısından da önemlidir.
Günün ve gündemin konusuna gelirsek, Elder toplantısında Barış Erdeniz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının projeksiyonlarına göre Türkiye’nin de 2053 net-sıfır hedefleri ve enerji arz güvenliği politikaları doğrultusunda, elektrik üretiminde fosil yakıtların kullanımından, yenilenebilir kaynaklara geçişi hızlanarak devam ettireceğine dikkat çekti. Erdeniz “Son 10 senede Türkiye kurulu gücü içerisinde rüzgâr ve güneşin payı sekiz kat artışla yüzde 22 seviyesine ulaşırken, 2035 yılında bu oranın yüzde 43 mertebesine yükselmesi öngörülüyor” diye açıklamalarda bulundu.
MİLLİ AKILLI SAYAÇ SİSTEMİ MASS
Toplantı esnasında MASS sisteme vurgu yapılması da yine satıraralarında bulunmakta idi. Kısaca MASS projesinin temelleri, yerli kaynaklara dayalı bir akıllı şebeke altyapısının oluşturulması ve dönüşümü hedefiyle yola çıkılan Türkiye Akıllı Şebekeler 2023 (TAŞ 2023) projesinde atılmış. Türkiye’de bulunan akıllı sayaç sistemi bileşeni üreticilerinin tamamı, EPDK, TEDAŞ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gaz dağıtım şirketleri, belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşları projenin paydaşı olarak yer almaktadır. Projede, haberleşme protokolünden modemine, farklı kullanıcı gruplarına göre sayaçların oluşturulmasına kısaca, yerli ve milli akıllı sayaç sisteminin tüm bileşenleriyle birlikte geliştirilmesine olanak sağlanmaktadır. Hali hazırda Elder’in bu sisteme bağlı olarak geliştirdiği çeşitli ARGE projeleri de bulunmaktadır.
DİJİTAL OLGUNLUK
Yine gündemdeki konularda satıraralarında kalan ve vurgu yapılan bir konu Dijital olgunluk idi. Elder tespitleri doğrultusunda, Türkiye dağıtım sektörünün bölge dinamikleri ve müşteri portföyüyle birlikte farklılıklar gösterse de belirli alanlarda belirli seviyede bir dijital olgunluğa erişmiş olması gerektiği gözlenmektedir. Bu nedenle, Dijital olgunluk konulu proje kapsamında sektörün mevcut dijital olgunluğunun değerlendirilmesi ve dijital olgunluğunun artırması için gerekli yatırım ihtiyacının belirlenmesi ve her dağıtım şirketi için, bölgesine ve stratejisine özgü bir gelişim yol haritasının oluşturulması amaçlanan çalışmalar yürütülmektedir..
Sunumlar sonrası soru cevap bölümüne geçildi.
Günün satıraralarında çıkan önemli bir konudsa Elder tabiatı itibarı ile rekabet bazlı serbest bir piyasanın oluşumuna katkı sağlama hedefine yöneldiğinden, Erdeniz basından gelen sorulara cevap esnasında rekabeti bozucu herhangi bir kelime kullanmayacağına yönelik hassasiyetini de ayrıca belirtti.
Çiğdem Yorgancıoğlu’nun toplantı esnasında yönlendirdiği soruların odağı standartların yükseltilmesi ve milli yerli teknolojilerle yaratılan farkların somut görünümleri örnekleri idi. Bir diğer soru Üniversite ve Sektör işbirlikteliklerine, yönelik çalışmalar olup olmadığı idi. Kuluçka Merkezlerinde Toplantıda Elder’in hali hazırda bu çalışmaları aktif olarak yürüttüğü ve halen 7 üniversite ile çalıştıkları bilgisini aldık. Bir başka soru ise enerji konusunda toplantı sırasında altı çizilen tasaruf konusundaki davranış değişikliğinin yerleşmesi konusuna bakış geliştirmede eğitimin rolü oldu. Anlatımlarda dikkat çekilen tasarrufa yönelik ise, elektrikte tasaruf ve verimliliğin kavramsal olarak farklılıklarına da dikkat çekmenin önemine dikkat çekildi. Yorgancıoğlu yine toplantı sonrası SCADA sistemleri ve sistemlerin şebekelerin altyapıların Deprem ve afet hazırlıklı olma durumuna yönelik bazı sorular sordu ve cevaplardan bu konuda hazırlıklı olunulduğu bilgisi alındı.