Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 28 Nisan 2015
Bu yazımda elektrik kullanıcılarından kimlerin tüketici kapsamına girdiğini araştırdık ve kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Lisans sahibi şirketlerin ve kamu kurum yöneticilerinin bu bilgilerden yararlanmasını umut ediyoruz.
14 Mart 2013 tarihinde çıkarılan 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’n da elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması amaçlanmıştır. Elektrik Piyasasındaki rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmak istenmiştir.
Ancak özel şirketlerin devraldığı şirketlerde çok büyük eksiklikler bulunmaktaydı. Özelleştirmeler esnasında kamuoyuna öyle bir bilgilendirme yapıldı ki bir anda her şeyin tozpembe bir hale geleceği imajı verildi. Bu sebeple beklentiler yükseldi. Ciddi paralar ödenerek özelleştirilen dağıtım şirketlerinin birçoğuna on yıllar boyunca doğru yatırımlar yapılmadığı için sektör zaten sekteye uğrama aşamasına gelmişti. Özelleştirme ile bir de yeni personel alımları ve iyi yöndeki kurum hafızalarının kaybolması sıkıntılara yol açmıştır. Bütün bu kötü gelişmeler yanında iyi anlamdaki pozitif gelişmelerin topluma yansıması zaman içerisinde olacağı için şu anda onlardan bahsetmek pek mümkün olmamaktadır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nda (Madde 3 -k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanınmasına karşın Elektrik Piyasasında farklı tanımlar vardır.
O zaman önce Elektrik Piyasası Kanunu ve enerji mevzuatını belirleyen yönetmeliklerdeki tüketici tanımına bakalım.
6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda Tüketici: Elektriği kendi kullanımı için alan kişiyi, ( Tanımlar ve Kısaltmalar Madde.3/ mm Fıkrası )
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’n de Tüketici: Elektriği kendi kullanımı için alan kişiyi,
( Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 4 – hh )
Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği’nde Tüketici: Elektriği kendi ihtiyacı için alan serbest ve serbest olmayan tüketicileri ( Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 4/42 )
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde Tüketici: Elektriği kendi kullanımı için alan kişiyi, (Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 4/1 -bbb)
Elektrik Şebeke Yönetmeliği’nde Tüketici: Elektriği kendi kullanımı için alan kişiyi, (Tanımlar MADDE 4/1 – üüüüüü)
Elektrik Piyasası Bağlantı Ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nde ise Tüketici: Elektriği kendi kullanımı için alan kişiyi tarif eder. (Tanımlar ve kısaltmalar Madde 3 – u)
Yukarıda okuduğunuz yönetmelikler Elektrik Piyasasını belirleyen ana yönetmelikler olup sıklıkla kullanılmaktadır. Gördüğünüz üzere birçoğunda tüketici olarak “elektriği kendi kullanımı için alan kişi”yi tarif etmektedir. Tüketici Kanun’unda ise “mesleki amaç” vurgusu yapılmıştır. Ancak bilindiği üzere Tüketici Kanunu çok geniş bir sektörü tanımlamaktadır. Elektrik zorunlu bir kamu hizmetidir. Avrupa ve ülkemizde elektriğin kamusal bir hizmet olup olmaması konusunda tartışmalar yaşanmıştır. Ancak özellikle kamu hizmeti teorisi ve rejimini benimseyen ülkelerde ve Türkiye’de neredeyse mutlak bir görüş birliği ile bu faaliyetin zorunlu bir kamu hizmeti olduğu konusunda fikir birliğine varılmıştır. Dolayısı ile birincil amaç kar amaçlı değildir. Burada kamu yararı gözetilmektedir. Kamu hizmetleri devletin varlık sebebidir ve meşrutiyetini sağlamaktadır.
Kamu hizmeti kavramı idare hukukunun en çok kullanılan kavramlarından biridir. Hatta bazı idare hukukçularına göre, idare hukukunun konusunu kamu hizmetleri oluşturmaktadır. Bu önemine karşın kamu hizmeti kavramının anayasal ve veya yasal bir tanımı bulunmamaktadır. Ancak bu elektrik hizmetindeki durumu değiştirmez.
Bu kadar önemli olan bir elektrik hizmetinin olmaması düşünülemez. Dolayısı ile bir medeniyet göstergesi olan elektrik hizmetini kullananların tüketici olmadığının düşünülmesi çok yanlış olacaktır. Elektrik piyasasında tedarik faaliyeti gösteren şirketlerde ise henüz bu konuda görüş birliği olmadığı gibi bazılarının tüketici konusunu dahi gündeme almadıkları görülmektedir. Elektrik hizmetinin önümüzdeki günlerde sonlanmasını beklemek kısa vadede gerçekçi olmayacaktır. Basiretli tüccar ya da sıradan vatandaş dahi olsanız elektrik kullanmadan hayat duracaktır. Yakın zamanda ülke genelinde yaşanan elektrik kesintisinin vatandaşlara yansımasını medyadan görmüşsünüzdür. Böyle bir durumda elektrik kullanıcılarının tüketici olmadığını söylemek Galileo karşısında “Dünya düzdür” demek gibi olacaktır. Ancak tarihin her kesiminde bu tarz insanlara örnek çok sayıda olduğu gibi günümüzde de bu ifadeye karşı çıkanlar olacaktır. Fakat bu kişileri tüketiciler seçimleri ile cezalandıracaktır. Tüketicinin terazisi yavaş çalışır ancak doğru çalışır. Elbet doğru ve kaliteli hizmet veren; akla mantığa uygun hizmet veren tüketicinin seçimleri ile ödüllendirilecektir.
Peki, Elektrik Piyasası Kanunu EPDK’ya tüketici hakkında hangi görev ve sorumlulukları yüklemiştir?
Bu konunun açıklığa kavuşturacak kişi ise aslında yetkili kurum olan EPDK’dır. Şimdi kısa adı EPDK olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu açısından durumu inceleyelim.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun’un da Kurumun hizmet birimleri ile görev ve yetkileri şunlardır:
- Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu ve Kurul Başkanlığı Madde 5–c) Tüketicilere güvenilir, kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak.
(4628 Sayılı EPDK’nın Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Madde 9 – Değişik: 14/3/2013-6446/30 md )
- Elektrik Piyasası Dairesi Başkanlığı: Bu Kanun ve diğer kanunlarla Kuruma verilen elektrik piyasası ile ilgili düzenleme, rekabet şartlarını oluşturma, tüketici haklarının korunması ile tüketici şikâyetlerinin incelenmesi çalışmalarını yapmak, her türlü lisans, sertifika, izin ve belgelendirmeye ilişkin iş ve işlemleri yürütmek.
- ğ) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı: Kurumun strateji ve politikalarını belirlemek ve uygulamaları takip etmek, Kurumun uluslararası ilişkilerini yürütmek, sektörel gelişmeleri ve yönelimleri izlemek, piyasa verilerini derlemek, piyasa gelişim raporlarını hazırlamak, tüketici haklarına ilişkin işleri yapmak, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve diğer mevzuatla strateji geliştirme ve mali hizmetler birimlerine verilen görevleri yapmak, bilgi işlem altyapısını sağlamak ve yürütmek.
Görüldüğü üzere Elektrik Piyasası Kanunu’nda tüketici konusunda sorumluluklar yüklemiştir. EPDK tarafından çıkartılan ve elektrik ticareti yapan şirketlerin uymakla yükümlü olduğu Lisan Yönetmeliğinde de
Lisans esasları (Madde 5- 11) Kurum, tüketicilerin korunması ve piyasa faaliyetlerinin aksamaması için lisansların sona erdirilmesi veya iptali durumlarında gerekli tedbirleri alır.
Kanun da geçen ifadelerde görüldüğü üzere EPDK kurumun tüketiciyi korumakla alakalı ciddi görevler yüklenmiştir. Bu sebeple böyle bir ortamda EPDK’nın konuyu açıklığa kavuşturacak bir açıklama yapması ve özellikle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkartılan Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği konusunda lisans sahibi şirketlere bilgi vermelidir.
Sonuç olarak bize göre elektrik kullanan herkes tüketicidir. Sektörde bu konuda çok sayıda görüş ayrılığı olduğunu ve benim düşünceme de katılmayanların olacağını biliyorum. Onlara seslenerek şu soruma cevap vermelerini istiyorum. Etik ilkelere sahip bir şirket neden şeffaflıktan ve hizmet kalitesinden çekinsin? Neden basiretli tüccarların üzerinden haksız kazanç sağlamak mubah olsun. Bu ülkede namusu ile para kazanmak gerçekten çok zor. Dolayısı ile mağdur edeceğiniz her bir elektrik kullanıcısı ( tüketicisi) sektörün adını zedeleyecektir. Bu sebeple hizmet kalitesini arttırarak yarışın. Birçok şirketin bunu yapabilecek personeli ve kaynakları varken neden ucuz yollarla insanları mağdur edeceksiniz?
Gizli maliyetler, sadece tedarikçinin çıkarlarını koruyan sözleşmeler, ulusal tarifenin üzerinde satılan elektrik hizmeti veya sizden şikâyeti olan elektrik kullanıcısını portföyden çıkarmamak için türlü taktikler; fesih yazısının noterden gönderilmesinin istenmesi ve bunun gibi bahaneler…
Bırakın artık bunları ve sunduğunuz hizmet ile insanları elinizde tutun. Bunu yapmak sandığınız kadar zor değil, yapanlardan biliyorum. Evinize gittiğinizde sunduğunuz hizmettin mutluluğunu taşıyın; hizmet verdiğiniz firmalardan arkadaşlarınız olsun. Sizce de çok daha iyi değil mi?
Bülent Çebin
Tüketici Güvenliği Derneği Enerji Komisyonu Başkanı