Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 14 Temmuz 2016
Avrupa Enerji Düzenleyicileri Konseyi (CEER) bu ay yayımladığı bir raporda tedarikçi değiştirme sürecinde tüketicilerin karşılaştığı ticari engelleri ele aldı.
Özetlemek gerekirse söz konusu engeller arasında tüketici açısından en önemli olanları şunlar:
– Yetersiz maddi kazanç
– Güven eksikliği
– Tedarikçi değiştirmenin karmaşık/sıkıntılı olduğunun düşünülmesi
– Tatmin/sadakat
Rapor’a göre, neden tedarikçilerini değiştirmediklerine yönelik soru karşısında tüketicilerin cevaplarına bakıldığında; %57’sinin mevcut tedarikçisinden memnun olduğu görülür iken, söz verilenden daha fazla ödeme korkusu taşıyan, değişimi zaman kaybı olarak gören, değişimin kendisine hiç ya da çok az kazanç getireceğini düşünen, idari sorumluluklar altına girmekten çekinen, süreci karmaşık bulan, bağlantı problemi yaşayacağını düşünen kişiler de bulunmakta.
Sözleşmesel engeller ise şu şekilde:
– Haksız erken fesih halinde alınan ücretler: Rapora göre, 2009/72/EC sayılı Direktif kapsamında müşteri tedarikçisini ücretsiz olarak değiştirebilmelidir. Bu kapsamda da tedarikçilerin sözleşmenin bitiş tarihine bağlı kalan tüketicileri herhangi bir ücrete tabi kılmaması gerekiyor. Eğer böyle bir uygulama söz konusu olur ise bu bir değişim maliyeti (switching cost) oluşturacaktır. Fakat erken fesih halinde müşteriden herhangi bir ücret istenirse bu bir switching cost oluşturmuyor. Tüketicilerin neden tedarikçilerini değiştirmediklerine yönelik yapılan araştırmada %17’sinin fixed-term sözleşmeye taraf oldukları için tedarikçilerini değiştirmediklerini göz önünde bulundurduğumuzda yine de alınan ücretlerin tüketiciler açısından bir engel oluşturacağı belirtilmiş.
– Katma değerli mal ve hizmetler ile tüketicileri hapsetmek: Fiyat dışında diğer bileşenlerle perakende satış piyasasında tedarikçilerin birbirinden ayrışmasını sağlayan bu yöntem, tüketiciler açısından tedarikçilerini değiştirmek istediklerinde engel oluşturabiliyor. Her ne kadar prensip olarak, sağlanan servise ilişkin nasıl bir sözleşme imzalandığı gözetilmeksizin tüketicinin her zaman tedarikçisini değiştirmesinin olanaklı olması gerekse de katma değerli servis ve enerji sözleşmesi doğrudan birbiri ile bağlantılı ve uyumlu hale getirilirse, tüketicinin ücret ödemeksizin tedarikçisini değiştirme yoluna başvurması imkânsız hale gelmekte.
Bu kapsamda, CEER’ın konuya ilişkin öngördüğü çözümlerin başında ise tüketicilerin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi ve düzenleyici otoritelerin kendi ülkelerindeki engelleri tanımlayarak bunların çözümüne yönelik adımlar atması (fiyat karşılaştırma araçları gibi) geliyor.
Söz konusu rapora buradan ulaşabilirsiniz.
Berceste Elif Duranay