Kategori : DOĞALGAZ ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 20 Mayıs 2016
Aralarında Royal Dutch Shell’in de bulunduğu enerji devleri ürettikleri doğalgazın kurvaziyer konteyner gemileri ve kamyonlar için ana yakıt olarak kullanılması için harekete geçti.
Gemilerle denizaşırı taşınabilen sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) yavaş yavaş Avrupa’daki kömür santralleri ile Çin’deki evlerin ocaklarında yerini alıyor.
Şimdilerde ise bu alandaki büyük oyuncular, ürettikleri LNG’nin yolcu ve konteyner gemileriyle kamyonlar için yakıt olarak kullanılmasını istiyor. Enerji şirketleri hedeflerinin gerçekleşmesi için küresel LNG talebinin yükselerek sıvılaştırılmış doğalgaz fiyatlarının düşmesi gerektiğinin bilincinde.
Stoklar 5 yılda eriyebilir
Geçtiğimiz hafta Asya’da LNG fiyatları yedi yılın dibine geriledi. Fiyatların dip yapmasının en büyük nedeni olarak ABD ve Avustralya’daki yüksek arzın karşısında talebin çok düşük kalması gösteriliyor. İngiltere merkezli danışmanlık şirketi Wood Mackenzie, stoklardaki 70 milyon tonluk küresel doğalgaz fazlasının istenilen seviyelere inmesinin 2021 yılını bulacağını öngörüyor.
Bu kötümser tahmin enerji şirketlerinin neden yeni pazar arayışı içinde olduğunu açıklıyor. Dünyanın önde gelen enerji şirketi Royal Dutch Shell geçtiğimiz günlerde kurvaziyer şirketi Carnival’a ait gemilere önemli limanlarda LNG sağlamak için bir anlaşma imzaladı.
Avustralyalı Woodside Petroleum da nisan ayında Norveçli Siem Offshore ile 5 yıllık bir anlaşmaya vardı. İmzalan anlaşmaya göre Avustralya’nın ilk LNG yakıtlı gemisi Norveç sularında hizmet verecek. Konu hakkında açıklama yapan Woodside Genel Müdürü Peter Coleman, “Gelinen süreçte enerji şirketleri yeni pazarlar bulmak zorunda kalıyor” dedi.
LNG’de Avustralya merkez
Küresel enerji oyuncuları doğalgazı soğutarak LNG ‘ye dönüştüren üretim tesislerine milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor. Shell ve Woodside Avustralya’daki LNG üretim tesisine 200 milyar dolarlık yatırım taahhüdünde bulundu. Bu hamleyle Avustralya’nın dünya LNG piyasasında ihracat merkezi olması hedefleniyor. Öte yandan Alman posta ve lojistik şirketi Deutsche Post DHL Group’un İngiltere’de hizmet veren yaklaşık 150 aracı hem LNG hem de benzinle çalışıyor. Şirketin sözcüsü Avrupa genelinde LNG yakıtlı araç sayısını artırmayı düşündüklerini söyledi.
Merkezi Colorado’da bulunan araştırma şirketi IHS ise hazırladığı raporda arz fazlasının eritilmesi için LNG’nin ulaşım sektöründe kullanılmasının çok kritik olduğunu belirtiyor. Ancak LNG’nin gemiler ve araçlar için ana yakıt olması denizyolları ve karayollarında LNG istasyonları ağının yetersizliği gibi altyapı sorunları ve motor sistemi dönüşümünün çok masraflı olması gibi nedenlerle şimdilik çok zor görünüyor.
Önemli bir diğer sorun ise tarihi düşük seviyelerde seyreden ham petrol fiyatları. Mackenzie Doğalgaz ve LNG Araştırmaları Birimi Başkanı Noel Tomnay bu durumu “Enerji endüstrisinin LNG’yi yaygınlaştırma çabaları başta dizel olmak üzere yakıt fiyatlarının ucuz olması nedeniyle yavaşlamak zorunda kalıyor” diye özetliyor. Tüm bu olumsuz tablo karşısında Shell, Kuzey Amerika ve Hollanda’daki LNG dolum istasyonları ağını her geçen gün büyütüyor. ABD Enerji Bakanlığı verilerine göre ülke genelinde 75 LNG istasyonu bulunuyor. Shell’in Entegre Doğalgaz Bölümü Direktörü Maarten Wetselaar, “Gemi ve araçlar için gerekli olan global yakıt talebi 700 milyon tonluk LNG’ye eşdeğer. Eğer biz bu talebin sadece yüzde 10’unu -ki bu 70 milyon ton demek-tedarik edebilsek bizim için çok büyük değeri olur. Ve bu talebin yükselmemesi için hiçbir neden yok” diye konuştu.
‘Gazda altın çağ’
Enerji şirketleri hava kirliliğini dizginlemek için ortaya konan küresel çabaların, motorine karşı LNG’yi daha ön plana çıkardığını düşünüyor. LNG’li motor, dizel araçlara oranla daha sessiz çalışırken çevreye verdiği zarar ise minimum seviyelerde. Uluslararası Enerji Ajansı dört yıl önce yayımladığı raporunda Çin ve Hindistan’ın doğalgaza yönelmesiyle birlikte gazda altın çağın yaşanacağı öngörmüştü. Dünyada hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı iki ülke olan Çin ve Hindistan doğalgaz ve LNG’yi daha fazla tüketirse hem daha temiz bir havaya kavuşur hem de gaz altın çağını yaşayabilir.
Yazan: Aydın ŞAHİNALP
Kaynak: Dünya