Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, RÜZGAR ENERJİSİ & RES - Tarih : 09 Kasım 2012
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin açılışında konuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin büyüme hızından daha hızlı büyüyecek bir yenilenebilir enerji kaynakları yapılanmasını sağlamak gerektiğini belirterek, ”Böyle olmazsa, Türkiye daha hızlı büyürse, ithal ettiğimiz doğal gazı daha fazla ithal etmek zorunda kalırız” dedi.
Bakan Yıldız, Wow Convention Center’da gerçekleşen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin özel sektör eliyle büyüme tercihinde bulunduğunu ve serbestleşen, liberalleşen piyasada enerji yapılanmasını çevreye rağmen değil çevreyle beraber ve uyumlu bir şekilde oluşturduğunu söyledi.
Türkiye’nin büyümesini karşılayacak yapılanmayı mutlaka sağlamak zorunda olduklarını ifade eden Yıldız, ”Enerji sektörünün birçok şeye mazereti olabilir ama Türkiye’nin büyümesini sağlayacak olan enerji arzıyla alakalı herhangi bir mazereti olamaz. O yüzden bizler öngörülen büyüme rakamlarını dikkate alarak ondan daha fazla büyüyecek bir yapıyı mutlaka kurgulamamız lazım” diye
konuştu.
Sürdürülebilir bir enerji ve sürdürülebilir bir gelecek için mutlaka iklim değişikliklerine, çevre hassasiyetlerine, yenilenebilir enerji kaynaklarına önem vermek gerektiğine vurgu yapan Yıldız, ”Burada hem kamuya hem de özel sektöre düşen önemli görevler var. Eğer biz Türkiye’nin büyümesini, yenilenebilir enerji kaynaklarından yeterince yapamazsak, sistem boşluğu affetmez ve yerine her zaman şikayet ettiğimiz fosil kaynaklardan, ithal ettiğimiz petrol ve doğalgazdan bahsederiz. O yüzden Türkiye’nin büyüme hızını dikkate almamız lazım ve o büyüme hızını daha da aşacak, dolayısıyla farklı bir ifadeyle Türkiye’nin büyüme hızından daha hızlı büyüyecek bir yenilenebilir enerji kaynakları yapılanmasını sağlamamız gerekiyor. Böyle olmazsa, Türkiye daha hızlı büyürse, ithal ettiğimiz doğal gazı daha fazla ithal etmek zorunda kalırız. O yüzden Türkiye enerji kaynaklarını çeşitlendirerek, nükleer güç santrallerini de dahil ederek ve bir nevi onu da yenilenebilir enerji kaynakları kapsamına alarak yoluna devam etmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
”11 BİN MEGAVAT CİVARINDA LİSANS VERİLDİ”
Türkiye’nin bilgi eksiği bulunmadığını ve şimdi eylem sırasının geldiğine işaret eden Yıldız, şöyle devam etti:
”1 Kasım 2007’de başlayan rüzgarla alakalı çalışmanın, daha hızlı yürüyebileceği ve artık kamu mazeretleri yerine özel sektör mazeretlerini konuşacağımız bir ortama giriyoruz. Uygun bulunmayla beraber 11 bin megavat civarında lisans verildi. Şimdi bunun mutlaka gerçek yatırımcılarla beraber realize edilmesi lazım. Çünkü biz geçici madde düzenliyoruz. Bir yatırımcı gelmiş ve bize demiş ki ‘Ben buraya rüzgar santraliyle bağlanacağım, şu trafoya bağlanacağım.’ Biz ona bir kapasite tahsis etmişiz. O kapasite kullanılmak durumunda. Ne kadar kullanılmaz? 3 yılı, 5 yılı geçmez.
Şu anda bu salonda, gerçek yatırımcılar ile gerçek yatırımcı olmaya aday rüzgarcılar arasında bir anket yapsak mutlaka gerçek yatırımcıların bir kısım sıkıntılarının şikayetlerinin olduğunu göreceğiz. ‘Ben falan trafoya bağlanmak istiyorum ama kapasitesi dolu’ diyorlar. O zaman daha önce yatırımını gerçekleştirecek olanlara bir öncelik vermemiz lazım. O yüzden yeni taslağımız (4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Taslağı) inşallah enerji komisyonu marifetiyle TBMM Genel Kurulu’na gelecek olan yapıda mevcut üretim lisansı olup da inşaat öncesi süresini bitirmeyenler veya şu veya bu gerekçeyle bitiremeyenler 6 aylık bir ön lisansa tabi olacaklar. Bu, yatırımları hızlandırmak adına yapılan bir madde olacak. Mutlaka herkesin belli bir süre içerisinde bu yatırımlarını gerçekleştirme zorunluluğu getiriyoruz.”
”ENERJİ SEKTÖRÜ TÜRKİYE’NİN NOTUNU ÇOK DAHA ÖNCEDEN ARTIRDI”
Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu artırdığını ama enerji sektörünün Türkiye’nin notunu çok daha önceden artırdığını dile getiren Yıldız, enerji sektöründe uluslararası sermayeyle beraber 2011 yılında 4,3 milyar dolarlık bir doğrudan giriş olduğu bilgisini verdi.
Yıldız, ”Bu not yükseltilmeden dahi enerji sektörü bunu satın almıştı. Bu, hem Türkiye’deki siyasi istikrara olan güvenin sürdürülebilir hale gelmesiyle alakalı ciddi bir veridir, aynı zamanda enerji sektöründeki yapacakları işlere duyulan güvendir. Tabii ki artırıyor olması bir kısım uluslararası sermayenin yeni oluşabilecek sermaye noktalarının harekete geçirilebileceğine de işaret etmektedir. O yüzden zemini sağlam ve son derece stabil büyümeyi karşılayacak enerji yapılandırmasını sağlamamız lazım” diye konuştu.
Siyasi istikrarın kolaylaştırdığı kaynaklar bulunduğunu, ama siyasi istikrarsızlığın zorlaştıramadığı kaynaklar olduğunu belirten Yıldız, ”Rüzgar böyle bir kaynak. Arz ve talepten kaynaklanmayarak ham petrol fiyatlarının değiştiğini görüyoruz. Arap Baharı deniliyor, bir başka gerekçe deniliyor, 2013’te öngörülebilecek birtakım sıkıntılardan bahsedilerek bu konu açılıyor ve ham petrolün fiyatı 10 dolar, 20 dolar artıyor. Bu bizi tabii ki olumsuz etkiliyor. Ama rüzgar böyle değil. Yani sizdeki veya çevrenizdeki bir siyasi istikrarsızlık bu kaynağı etkileyemiyor. O açıdan ben bunu çok önemli bir avantaj olarak görüyorum” şeklinde konuştu.
”2023 YILINA KADAR 20 BİN MEGAVATLARA ÇIKARMAMIZA MANİ BİRŞEY OLMADIĞINI GÖRÜYORUZ”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin hedeflediği yerli sanayiyi rüzgarda kuramadığı takdirde işletmeciliğini ithal yerine, yatırımlarını ithal ettiği bir kaynağa doğru gideceğini söyledi.
Bakan Yıldız, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin düzenlediği Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin hedeflediği yerli sanayiyi rüzgarda kuramadığı takdirde işletmeciliğini ithal yerine yatırımlarını ithal ettiği bir kaynağa doğru gideceğine dikkati çekti.
Yönetmelikte bu sebeple gerekli değişiklikleri yaptıklarını anlatan Yıldız, ”Yüzde 100’ünü gerçekleştirme şartını kaldırdık. Yüzde 55’ler civarında eğer siz o yaptığınız imalatın yerli kaynak olduğunu sağlayabiliyorsanız, oradaki teşviklerden yararlanma imkanını kazandırdık” dedi.
Bunun sektörün de istediği önemli bir gelişme olduğunu aktaran Yıldız, ”Tabii ki sektörün istekleri dikkate alınmak durumunda. Bunun tarihi 2015 midir, 2023 yılına kadar işletmeye girecek olanlar mıdır, Bakanlar Kurulu’nun zaten bu tarihleri değiştirme, uzatma yetkisi var. Gerek kanunla gerekse bu tür inisiyatiflerle bunları değiştirebiliriz. Ama önemli olan kamu görevlerini yerine getirdikten sonra özel sektörün de buna cevap verebilecek durumda olmasıdır. Biz her zaman özel sektörün, gerçek yatırımcımızın hemen yanı başındayız ve onun işlerinin kolaylaştırılmasıyla alakalı bütün bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarımızla mutlaka yardımcı olacağız” ifadelerini kullandı.
”TÜRKİYE, YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINI DAHA ÇOK ARTIRMAK DURUMUNDA”
Türkiye’nin su, rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını daha çok artırmak durumunda olduğunun altını çizen Yıldız, şöyle devam etti:
”Yüzde 30’lar civarında toplam üretimdeki payını bu kaynaklardan sağlamak hedefindedir. 2023 yılına kadar enerji yapılandırmasına koyduğumuz bu hedefler mutlaka gerçekleşmek durumundadır. Çünkü Avrupa Birliği’nde Türkiye’nin kurulu gücünün 2 katı kadar şu anda rüzgar var. İşletmecilik açısından baktığımızda biraz daha Türkiye’nin kullandığı elektrikten az. Dünyada 5 katı kadar kurulu güç var ve 2 katı kadar da işlettiği elektrik gücü var. Dünyada sıralamalar değişiyor. ABD’nin özellikle son 2011 yılında yaptığı atak hala Çin’in birinci sırada oluşunu değiştirmedi ama 2011 yılında en fazla rüzgar enerjisine yatırım yapan ülke unvanını kazandı. Almanya bu iki ülkeyi takip eden takip eden üçüncü ülke oldu. Biz dünyanın 17. büyük ekonomisi arasında bulunmamıza rağmen rüzgar işletmeciliği açısından ilk 16 arasında yer alıyoruz. Mutlaka ilk 10’da bulunabiliyor hale gelmemiz lazım hem Türkiye’nin enerji politikaları açısından hem de yenilenebilir enerji kaynaklarına verdiğimiz önem açısından…”
Bakan Yıldız, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının ülkenin büyüme hızından daha hızlı büyüyemediği takdirde mutlaka fosil kaynaklara müracaat etmek zorunda kalınacağını, bunu da temenni etmediklerini ifade etti.
Türkiye’nin gerek rüzgar gerek HES’lerle alakalı çıkışını sürdürmesi gerektiğini söyleyen Yıldız, ”Şu ana kadar yapılanlar, bu büyümenin değişirken yönetilmesi adına önemli işlerdir. Yine bu politikalarımıza devam edeceğiz. Kurulu gücümüzü 2023 yılına kadar 20 bin megavattlara çıkarmamıza mani bir şey olmadığını görüyoruz. Çünkü Türkiye hem ithal ettiği petrol ve doğalgazı yerli kaynaklar haline getirmesiyle alakalı çalışmalarını sürdürürken hemen yanı başında bulduğu, ülkesinde hazır halde bulduğu gerek rüzgarı gerek güneşi gerekse su kaynaklarını iyi değerlendirmek durumundadır” diye konuştu.
Son 2 yılda öngörülerinin de üzerinde bir doğalgaz talebiyle karşılaşıldığını ifade eden Yıldız, bunun yüzde 25’ler civarında bir tüketim rakamına karşılık gelmesinin son derece önemli olduğunu belirtti.
Bakan Yıldız, ”O yüzden Türkiye’nin önündeki 11 yıl ürettiğimiz kadar ithal enerji kaynaklarını azaltacağımız ama üretmediğimiz kadar da ithal enerji kaynaklarının artacağı bir dönemdir. Dünyadaki gelişim hızlarına, Uluslararası Enerji Ajansı verilerine baktığımızda mutlaka artık bizim bu yapıyı hızlandırmamız gerekiyor” dedi.
Açılış konuşmasının ardından, Bakan Yıldız’a Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Serdar Ataseven tarafından plaket takdim edildi.
Bakan Yıldız da açılışın diğer konuşmacıları Enerji Piyasası Denetleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mahmut Mücahit Fındıklı ve Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği Üst Yöneticisi (CEO) Christian Kjaer’a plaket takdim etti.
Kurdela kesiminin ardından Bakan Yıldız, kongre kapsamındaki sergiyi gezerek projeler hakkında bilgi aldı. Bu sırada, kendisine verilen rüzgar güllerini basın mensuplarına hediye eden Bakan Yıldız, bir vatandaşın kendisine gösterdiği enerji projesini de inceleyeceğini söyleyerek yanına aldı.
Kaynak: Sabah