Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 26 Mayıs 2015
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Kıbrıs’taki enerji politikalarından taviz vermesinin söz konusu olmadığının altını çizerek, ‘Kıbrıs’ta iki taraf arasında anlaşma sağlanırsa, bundan en fazla memnun olacak yine bizleriz. Şimdiye kadar nasıl adada çözüm irademizi muhafaza etmiş, hep bir adım önde olmuşsak, bundan sonra da aynı tavrımızı sürdüreceğiz’ dedi.
6. Dünya Enerji Düzenleme Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli gündem maddelerinden birisini enerjinin oluşturduğuna işaret ederek şunları söyledi:
‘Enerji, ekonomiden siyasete, güvenlikten dış politikaya kadar hayatın her alanında ağırlığını hissettiriyor, ilişkileri ve gelişmeleri yönlendiriyor. Artan nüfus ve büyüyen küresel ekonomi neticesinde, enerjinin çok ciddi bir küresel mesele olarak önümüzde bulunduğunu hepimiz biliyoruz. Yine biliyoruz ki, küresel meseleler ancak ve ancak küresel gayretler sayesinde çözüme kavuşabilir. Sorunların küreselleştiği bir dünyada, şayet dayanışmayı ve iş birliğini de küreselleştiremezsek, başarılı olamayız.
Bu ilke, bilhassa enerji konusunda çok daha önemlidir. Sizler bunu, enerji sektörünün temsilcileri olarak bizzat yaşıyor, birinci elden hissediyorsunuz. Asya’nın en uzağındaki bir ülkede yaşanan sorunlar, artık zincirleme olarak, Avrupa’nın en batısındaki ülkeleri etkileyebiliyor. Ortadoğu sorunu, Kuzey Afrika’daki gelişmeler, Afrika’daki istikrarsızlık, Güney Asya’daki çatışmalar dünyanın her köşesinde hissediliyor. Tıpkı ekonomide olduğu gibi enerjide de, dünya üzerindeki hemen her ülke birbiriyle iletişim ve etkileşim içine girmiş durumda. Günümüzün ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğu yanında, gelecek nesillere de daha yaşanabilir bir dünya emanet etmek zorundayız. Öyleyse insan onuruna, kişiliğini oluşturmada onun olgunluğuna yakışır bir yolla sorunları aşmak, imkânları geliştirmek, iş birliği halinde ortak bir gelecek vizyonu belirlemek durumundayız. Bugün Filistin, Libya, Mısır, Irak ve Suriye’de yaşanan hadiseler bize çok önemli dersler verdi.”
Erdoğan, Türkiye’nin ‘Doğu-Batı ve Kuzey-Güney Enerji Koridoru’ merkezinde yer alan bir ülke olduğun belirterek, ‘Biz enerjinin, bir rekabet unsurundan çok, bir iş birliği unsuru olması gerektiğini savunuyoruz. Enerji meselelerinin ancak uluslararası iş birliğiyle; üretici, tüketici ve transit ülkeler arasındaki diyaloğun güçlendirilmesiyle kalıcı olarak çözülebileceği kanaatindeyiz’ dedi.
‘Enerjinin yer altındayken savaşın, yer üstündeyken barışın kaynağı haline geldiğini’ ifade eden Erdoğan, ‘Enerjinin yer üstüne çıkarıldıktan sonraki pazarlanma, tüketici ülkelere güvenle ve düzenli olarak ulaştırılma süreci, uluslararası anlaşmalar ve iş birliğini zorunlu kılan yanıyla, barışa hizmet eder. Güçlü ekonomisi, ilkeli dış politikası ve istikrarlı yönetim anlayışı ile Türkiye, kaynak ülkelerle tüketici piyasaları arasında güvenli bir köprü olmaya devam edecektir’ şeklinde konuştu.
Türkiye’nin artık sadece kendi enerji ihtiyacını karşılamaya çalışan bir ülke olmadığını, bugün artık Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm dost, müttefik ve kardeş ülkelerin arz güvenliğine katkı sunmaya çalıştıklarını kaydeden Erdoğan, Doğu Akdeniz’in enerji haritasında önemli bir rol oynayacak Kıbrıs ve çevresindeki enerji kaynaklarının da, Türkiye’nin enerji diplomasisinde önemli yer tuttuğunu belirtti.
Türkiye’nin, KKTC’nin ve adanın enerji kaynaklarıyla ilgili politikalarından taviz vermesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
‘Bölgede çıkarılacak herhangi bir kaynağın tüm ada halkının olduğunu her fırsatta dile getirdik, getiriyoruz. Oradan çıkarılacak kaynağın kullanılmasında ve uluslararası piyasalara ulaştırılmasında kilit ülke Türkiye’dir. Kıbrıs’ta da aynen Irak’ta olduğu gibi iki taraf arasında anlaşma sağlanırsa, bundan en fazla memnun olacak yine bizleriz. Şimdiye kadar nasıl adada çözüm irademizi muhafaza etmiş, hep bir adım önde olmuşsak, bundan sonra da aynı tavrımızı sürdüreceğiz.
Kaynak: Enerji Enstitüsü