Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, NÜKLEER ENERJİ - Tarih : 25 Aralık 2013
Nükleer atık taşıyan bir tren vagonu Paris’e 10 kilometre mesafede bulunan Drancy şehrinde dün raydan çıktı. Vagon kaza sırasında devrilseydi nükleer sızıntıya yol açabilirdi. Nükleer atık taşıyan trenler, gemiler, uçaklar ve kamyonlar çok ciddi kazaların eşiğinden dönse de, bu tip kazalar ufak vakalar olarak sayılıyor. Paris’te olduğu gibi büyük şehirlerin içinden veya yakınından geçmek zorunda olan bu atık nakliye araçları, nükleer santral bulunan her bölge için kaza riski anlamına geliyor.
AKKUYU TAMAMLANIRSA BU TÜR HABERLERİ TÜRKİYE`DE DE GÖREBİLİRİZ
Eğer Akkuyu Nükleer Santrali tamamlanırsa bu tür kaza haberlerini Türkiye`de de görmeye başlayabileceğimizi açıklayan Greenpeace Akdeniz Enerji ve İklim kampanya sorumlusu Pınar Aksoğan, “İki yıl boyunca bu konulara açıklık getirememiş olması aslında nükleerin temelde ne kadar kirli, riskli ve pahalı bir teknoloji olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bunun yanı sıra Türkiye Hükümeti, Proje şirketi ve yüklenici Rus firma olası bir nükleer kazanın sorumluğunu ancak sınırlı olarak alıyor. Sigorta ve kazazedelerin tazminatları, risk yönetimi ve mali kalemler içinde yer almıyor. Nükleer santralin maddi ve çevresel riskleri de bu durumda vatandaşların üzerine yükleniyor. Bu riskli, pahalı ve kirli projede biran önce bu gerçekler görülüp nükleerle vakit kaybedilmemeli, Türkiye’de büyük potansiyele sahip olduğumuz güneş, rüzgar ve enerji verimliliği stratejileri geliştirilmeli.” dedi.
PLANLANAN AKKUYU SANTRALİ, BOĞAZLAR VE AKDENİZİ RİSKE SOKABİLİR
Akkuyu nükleer santraline Rusya`dan gelecek atıkların Akkuyu’ya ulaşmasında alternatif yollardan biri de boğazlar. İstanbul da nükleer atık taşımacılığından dolayı tehdit altındaki şehirlerden biri.Akkuyu ÇED raporunda kullanılmamış yakıtların boğazlardan transferi sırasında oluşacak radyoaktiviteye dair sınır ölçüleri duyurulsa da, kullanılmış atık çubuklarını taşıyan gemilerin bekletilmesi veya Boğazlar’dan geçişi sırasında oluşabilecek risk faktörleri ve bu risklerin nasıl ortadan kaldırılacağına ilişkin bilgi verilmiyor. Bu durum geçiş yapılacak tüm bölgeler ve özellikle İstanbul’u büyük bir risk altına sokuyor. Bu riskler ile riskin azaltılmasına dair stratejiler ve maliyet hesaplamaları nükleer santral sürecinde hala açıklığa kavuşturulmamış konular.
Kaynak: Enerji Günlüğü