Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 09 Ağustos 2021
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (Intergovernmental Panel for Climate Change, IPCC) 54. Oturum’unda, ilgiyle beklenen Karar Vericiler için Özet Rapor (Summary for Policymakers, SPM) isimli çalışma kabul edildi. 1’inci Çalışma Grubu’nun (Working Group 1, WGI) 6’ıncı Değerlendirme Raporu’na katkı sunmak amacıyla hazırladığı özet rapor, ‘İklim Değişikliği 2021: Fiziksel Bilim Temeli’ ismini taşıyor.
Değerlendirme Raporu kapsamında faaliyet yürüten 1. Çalışma Grubu (WGI) tarafından hazırlanan çalışma, 234 bilim insanı ve 195 hükümet tarafından onaylandı. Çalışma, iklim bilimindeki en güncel veri ve analizleri bir araya getiren ve IPCC tarafından 2014’de yayımlanan 5. Değerlendirme Raporu (AR5) ile bilim camiasında dönüm noktası olarak kabul edilen 1,5°C Özel Raporu’ndan (SR1.5) bu yana en önemli güncelleme olarak kabul ediliyor.
1.Çalışma Grubu’nun kamuoyuna sunduğu bildiri, 26 Temmuz ile 6 Ağustos 2021 tarihleri arasında sanal olarak gerçekleştirilen iki haftalık genel kurul oturumunda kabul edildi. Hükümet temsilcilerinin, raporun yazarlarıyla iletişim içerisinde her bir satırı incelendikleri rapor, 2 hafta süren genel kurul oturumunu takiben onaylandı.
1.Çalışma Grubu raporunun birinci taslağı 750 uzman tarafından değerlendirildi ve taslağa 23.462 inceleme yorumu sunuldu. İkinci taslağa, hükümet temsilcileri ve 1.279 uzmanın değerlendirilmesi sonucunda 51.387 inceleme yorumu sunuldu. Karar Vericiler için Özet Raporu’nun hükümetlere nihai dağıtımında ise 47 hükümet temsilcisi 3.000’i aşkın yorumda bulundu. Raporda 14.000’i aşkın bilimsel makaleye atıfta bulunuluyor.
Temel bulgular
– Bilim insanlarının, gezegenin insan faaliyetleri sebebiyle ısındığına dair şüphesi bulunmuyor. İnsan faaliyetleri sonucunda, gezegenin ikliminde hızlı ve büyük ölçekli değişiklikler meydana geldi. Bu etkilerin bazılarının geri dönüşü bulunmuyor.
– İlişkilendirme bilimi, insanlığın iklim sistemi üzerindeki etkisine dair kanıtlar sunuyor. İnsan kaynaklı emisyonlar, gezegenin değişmesine ve daha az istikrarlı hale gelmesinin temel sorumlusu olarak görülüyor.
– Gerçekleştirilen tüm senaryolarda gezegenin en az 1,5°C ısınacağı öngörülüyor. Emisyon azaltımı kapsamında en iddialı adımların atıldığı senaryoda dahi, 2030’lu yıllara gelindiğinde gezegen 1,5°C ısınıyor, yine bu yıllarda 1,6°C‘yi aşıyor, ancak yüzyılın sonunda sıcaklıklar yeniden 1,4°C‘ye – düşüyor.
– Bilim insanları, yakın vadede CO2 dışındaki sera gazlarıyla mücadele etme ihtiyacını net şekilde ortaya koyuyor. Sera gazı etkisi yüksek olan metan gazının emisyonları, bu kapsamda özellikle endişe veriyor.
– Dünyadaki doğal yaşamın, daha fazla ısınma nedeniyle zarar göreceği öngörülüyor. Bu nedenle kara ve okyanus ekosistemlerinin kapasitesinin, iklim sorununu çözmemize yardımcı olma anlamında sınırlı etkisi bulunduğu öne sürülüyor.
– Isınmayı durdurmak istiyorsak, karar vericilerin net sıfır emisyon planlarını hayata geçirmesi gerekiyor. Karbondioksitin atmosfer dışında depolanmasına yönelik teknolojiler net sıfır emisyon planlarının önemli araçları arasında yer alıyor. Ancak bu teknolojilerin kullanımının, yalnızca hızlı ve derin emisyon azaltımlarına eşlik ettiği durumda fayda sağlayacağı belirtiliyor.
– Atmosferin kaldırabileceği ek CO2 yükünü değerlendirmenin basitleştirilmiş yolu olan karbon bütçesine ilişkin öngörüler, önceki raporlardan bu yana iyileştirildi. Ancak bilimsel hesaplamalardaki iyileştirmeler, kalan karbon bütçesinde büyük ölçekli bir değişiklik olmadığını gösteriyor.
İklim üzerindeki insan etkisi
– Bilim insanları, iklim değişikliğinin bizden kaynaklandığının kesin olduğunu dile getiriyor. İklim sistemindeki ısınma ile görülen yaygın ve hızlı değişim, insan etkisi sonucu meydana geliyor (A.1, sayfa 5).
– İnsan etkisiyle iklim, son 2000 yılda görülmemiş bir oranda ısındı (Şekil SPMS 1).
– Önceki IPCC değerlendirmeleri uyarınca kesinliğe dayanan bu beyanlar, Karar Vericiler için Özet Raporu’nda, iklim değişikliğinin, yaklaşık 1750’den bu yana sera gazı konsantrasyonlarında gerçekleşen artış sonucunda gerçekleştiğini öne sürüyor. Bu durum, iklim değişikliğinin su götürmez bir şekilde insan faaliyetlerinden kaynaklandığını gösteriyor (A1.1, sayfa 5).
– 2019’da atmosferdeki CO2 konsantrasyonu, 2 milyon yıl içinde herhangi bir zamandan daha yüksek şekilde gerçekleşti. Önemli sera gazları olan metan ve azot oksit gazlarının konsantrasyonları, 800.000 yıllık zaman dilimindeki herhangi bir zamanından daha yüksek şekilde gerçekleşti (A.2.1, sayfa 9).
– Isınma hızında artış yaşanıyor. 1970’den bu yana küresel yüzey sıcaklıkları, son 2000 yıllık zaman dilimindeki 50 yıllık dönemlere kıyasla daha hızlı yükseldi (A.2.2, sayfa 9).
– Küresel ısınmanın neredeyse tamamından, insan kaynaklı emisyonlar sorumludur (Dipnot 11 ve A.1.3, sayfa 6).