Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, GÜNEŞ ENERJİSİ, RÜZGAR ENERJİSİ & RES - Tarih : 20 Haziran 2016
Türkiye enerji talebi hızla yükselen ve enerjide dışa bağımlı olan bir ülke. Enerji güvenliğini sağlaması ve dışa bağımlılığını azaltması, sahip olduğu yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmasından geçiyor. Halihazırda bu kaynaklarımızın çok azını değerlendirebiliyoruz.
EPDK 2012 yılında yaptığı bir yönetmelik değişikliği ile 1 MW gücün altında ki yenilenebilir enerji santrallerinde lisans mecburiyetini kaldırdı. Son 4 sene içerisinde güneş enerjisi santrallerinde (GES) lisanssız 5 bin MW müracaat gerçekleşti. Bu da bir başarı. Bu talebin en büyük sebebi Anadolu da küçük sanayicinin ve orta gelir grubunun yeni bir yatırım aracı elde etmiş olmasıydı. Bu kesimin, emlak yerine enerji yatırımlarına yönlenmesi hem tasarrufların ülke adına verimini artıracak hem de ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak.
2016 da ise aşırı talep ve YEKDEM mekanizmasına yük getirdiği gerekçesi ile EPDK tekrar yönetmelik değişikliği yaparak yatırımlara kısıtlama getirdi. Bu değişiklik, küçük yatırımcının enerjiye yönelmesine son verecek ya da yavaşlatacak. Bu tür düzenlemeler yerine Türkiye’de yenilenebilir enerjinin önünü açacak yeni düzenlemelerin gelmesi gerekiyor.
Tüm bunlar, yatırımcıların iştahını kırıyor ve yenilenebilir enerjide treni kaçırmamıza sebep oluyor. Petrol fiyatlarındaki düşüş enerjinin önemini bize unutturuyor. Ancak, 50 dolar civarındaki seviyelerde bile enerji verimliliğinin oldukça düşük olduğu ülkemiz açısından ciddi bir yük oluşturuyor.
Enerji güvenliği ve dışa bağımlılığın azaltılması yenilenebilir enerjiye daha çok önem vermemizden geçiyor. Fosil yakıtlara sahip değiliz ama yenilenebilir kaynaklara sahibiz. Bu kaynakları sonuna kadar kullanmalıyız…
Yazan: Murat YÜLEK
Kaynak: Dünya