CLA Akademi | Enerji Gazetesi

Makale: İklim Değişikliğini Sınırlamada Enerji Sektörünün Rolü!

Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 02 Ekim 2014


Mayıs 2013 yılı ölçümlerine göre küresel sera gazı emisyonları ve atmosferdeki karbon dioksit (CO2) miktarı yüzyıllardan bugüne kadar ilk defa 400 Milyon tonu geçmiş bulunmaktadır. Bilimsel çalışmalar, beklenmeyen hava değişiklikleri, hortum olayları, sıcak hava dalgaları ve deniz seviyelerinin yükselmesi gibi olayların sıklığı ve şiddeti iklim değişikliğinin birer kanıtı olarak görülmektedir.

Bu yüzyılın başından itibaren sürdürülen endüstride gelişme politikaları sonucu küresel ısınmanın 3,3°C ile 5,3 °C arasında uzun sürede arttığı gözlenmiştir. Küresel ısınmayı 2° C ile sınırlama hedefine ulaşmak için her türlü risk ve fırsatların teknik olarak mümkün olmasına rağmen son yıllarda gerçekleştirilen iklim değişikliği politika ve eylemleri yeterli olmamıştır.

2015 yılında Birleşmiş Millmakale-iklim-degisikligini-sinirlamada-enerji-sektorunun-roluetler İklim Değişikliği Çerçevesi Sözleşmesi (BMİDÇS) taraflar konferansında sunulmak üzere hazırlanan yeni uluslararası iklim değişikliği anlaşmasının, ülkeleri yasal olarak bağlayıcı ve 2020 yılından önce eylem planlarını uygulamaları yönünde zorlayıcı olması gereklidir. Küresel enerji tüketiminin %80’den fazlasının fosil yakıtlardan elde edilmesi ve sera gazı emisyonlarının yaklaşık olarak ¾ oranında enerjiden kaynaklanması nedeniyle enerji sektörü iklim değişikliğinin risk ve fırsatlar konusunda odak noktası olmaktadır.

Bazı ülkeler tarafından iklim değişikliğine ilişkin eylemler gerçekleştirilmesine rağmen tarihsel gelişmeye göre 2012 yılında küresel olarak CO2 emisyonları 31,6 gigaton’a (Gt) ulaşarak %1,4’lük bir artış meydana gelmiştir. OECD olmayan ülkelerde sera gazı emisyonları 2000 yılında %45’iken günümüzde %60 oranına çıkmıştır.

2012 yılında Çin küresel sera gazı emisyonları salınımda artış oranı en fazla olan ülke olmasına rağmen ekonomisindeki enerji yoğunluklu gelişmeler ve yenilenebilir enerjiye yapmış olduğu yatırımlar ile son on yılda az salım yapan ülkelerden biri haline gelmiştir.

ABD kömürden gaz üretme metodunu yaygınlaştırarak sera gazı emisyonlarında 200 Milyon ton azaltım sağlamış ve 1990 yıllarındaki seviyelerine çekmeyi başarmıştır.

Avrupa’da sanayi ve enerji sektöründe kömür kullanılmasına rağmen yenilenebilir enerji kaynakların kullanılması ve ekonomik daralma sonucu50 Milyon tonluk sera gazı salımı azalmıştır.

Japonya’nın ise nükleer enerji yerine fosil yakıtlardan faydalanması neticesinde enerji verimliliği çalışmaları ile emisyonları dengeleme çabalarına rağmen 70 Milyon tonluk sera gazı salımı artmıştır.

Sonuç olarak; Ülkelerin sera gazı salınımı azaltma politikaları ve çabalarına rağmen 2020 yılında yaklaşık olarak 4 Gt artış olacak ve hala küresel ısınmayı 2°C ile sınırlama hedefine ulaşamama riski devam edecektir.

Küresel ısınmayı 2°C de sınırlamak için küresel olarak izlenmesi gereken bazı önemli enerji politikaları:

• Enerji verimliliği ile % 49 daha az sera gazı emisyon salımı sağlanabilir.

• Düşük verimli termik santralarda rehabilitasyon yapılarak veya sınırlama getirilerek % 21 daha az sera gazı emisyon salımı gerçekleşebilir.

• Petrol ve gaz üretimleri sürecinde CH4 gazının azaltılması ile % 18 daha az sera gazı emisyon salımı gerçekleşebilir.

• Fosil ve fuel-oil tüketimindeki teşviklerin kaldırılması ile %12 lik daha az sera gazı emisyon salımı gerçekleşebilir.

Murat Hardalaç

Bu makale EİGM Haziran 2014 raporunda yayınlanmıştır.

Kaynak: Enerji Enstitüsü


Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :

Green Pi Enerji

EcoGreen | Biyokütle - Biyogaz - Güneş Enerjisi Santralleri



   GÜNCEL ENERJİ KÖŞE YAZILARI

   TÜM ENERJİ KÖŞE YAZARLARI VE YAZILARI>>

DİL SEÇİMİ:

  • Turkish
  • English

ENERJİ HABERLERİ KATEGORİSİ

SİTE İÇİ ENERJİ ARAMALARI

Enerji Sektörü İş İlanları & Kariyer

Enerji Kütüphanesi



WhatsApp chat