Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 12 Haziran 2016
Sanayide üretim maliyetlerinin büyük bölümünü çoğu zaman enerji giderleri oluşturmaktadır. Ancak enerji giderlerinin düşürülmesi için tek çare, enerji satın alma birim fiyatlarının indirilmesini mi beklemek veya talep etmektir. Enerji giderlerini düşürmek için sanayicinin başka alternatifleri yok mudur?
Ülkemizde düşük maliyetle üretilemeyen enerji, dolayısıyla sanayimizin üretim maliyetlerini de arttırmakta, karlılıkları olumsuz etkilemekte veya rekabet koşullarında ciddi avantaj kaybettirerek üretimi daha da zor hale getirmektedir. Sanayide ürün maliyetleri içindeki %8-50 arasında değişen enerji maliyeti payının azaltılması, rekabet koşullarında da önemli avantajlar kazandıracaktır.
Üretim maliyetlerini etkileyen kalemler
Sanayicilerimiz rekabet koşullarında avantaj elde edebilmek için birim ürün başına enerji giderlerinin maliyetini azaltmak zorundadır. Acaba sanayicimiz bu konuda ne kadar bilinçli ve farkındalık sahibidir, bu güne kadar ne gibi aksiyonlar almıştır, tespitler yapmıştır, çözümler üretmiştir ve uygulamaya dönüştürmüştür. İşletmeler elinin altında bulunan enerji kaynağının farkında mıdır? Ve bu enerji kaynağından bu güne kadar ne derece faydalanmıştır? Literatüre yeni bir enerji kaynağı olarak giren enerji verimliliği ile ilgili işletmelerindeki potansiyelin farkında mıdır?
Verimlilikten bahsediyoruz, bahsedilen verimlilikten kasıt nedir? Çok çalışmak, hızlı çalışmak, çok üretmek, kaliteli üretmek, zamanı iyi kullanmak ve tasarruflu olmak mıdır?
Verimlilik en az girdi ile en çok çıktıyı elde edebilmektir
Yaşam kalitemizden ve üretimimizden ödün vermeden enerjiyi tasarruflu kullanmak enerji verimliliği olarak tanımlanır. Amacımız daha az enerji ile daha fazla iş üretmektir. Enerji verimli işletme olabilmek için; bir birim hizmet veya ürün elde etmesi için tükettiği enerji miktarının düşük olması gerekir.
Enerji verimliliği; Gelirin artması, aynı işin daha az enerji ile yapılması, enerjinin daha verimli kullanılması demektir.
Günümüzde artan enerji maliyetleri ve rekabet koşulları sanayicimiz için kaynakların etkin kullanımını son derece önemli bir konu haline getirmiştir. Ülkemizde oluşan cari açığımızın hemen hemen tamamı enerji ithalatından kaynaklanmaktadır. Bir birim ürün veya hizmet elde etmek için gelişmiş ülkelere göre iki-üç kat daha fazla enerji tüketilmektedir. Bu koşullarda rekabetten nasıl söz edebiliriz. Kısaca enerjiyi çok kötü kullanıyoruz, israf ediyoruz. İşletmelerimizin birçoğu enerji kayıplarının ve enerjiyi nerede nasıl kullandıklarının bile farkında değiller.
Sanayicimiz ilk tesis yatırımını yaparken veya daha sonra yenilerken en verimli sistemleri satın almaya karar vermiş ve en yüksek verimlilikten faydalanmak için otomasyonlar vb. sistemlerle donatmış olabilir. Tesis işletme ayarlarının optimum düzeyde, olabilecek azami verimlilikte çalıştırılmakta olduğunu ve enerji maliyetleri konusunda tesiste yapılacak her şeyin yapıldığı düşünce yanılgısında olabilir. Bu nedenle sadece daha ucuz enerji temini ile enerji maliyetlerini daha aşağıya çekebileceğini düşünebilir.
Maalesef birçok işletme tarafından öncelikle üretime odaklandığından enerji verimliliği göz ardı edilir, önemsenmez. Enerji verimliliği ile sağlanacak faydaların işletmelerin karlılıklarına ciddi anlamda pozitif etki yapacağı kesindir. Bu nedenle enerji yönetiminin ana bileşenlerini uygulamalıdır. Bu bileşenlerin önemli unsurlarından biri olan enerji etütleri ile yapılacak olan ölçüm ve raporlamalar sonucunda, yanlış uygulama, yanlış işletme veya verimsiz enerjinin kullanımlarının nerelerden kaynaklandığı, enerji kayıplarının belirlenmesi ile tesisinin optimum değerlerde çalışıp çalışmadığı konusunda kesin yargıya varılabilir. Enerji yönetiminin planlanması için ölçümler ve tespitler sonucu hazırlanan raporlarla belirlenecektir. Oluşturulacak enerji verimliliği yol haritası ile yapılacak enerji verimliliği yatırımları sonucunda elde edilecek olumlu yansımalar işletmelerimiz ve ülkemizin için ciddi kazanımlar sağlayacaktır.
İşletmeler, tükettikleri enerjiyi etkin ve verimli kullanabilmek, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünü hafifletmek için aşağıdaki gibi bileşenlerden oluşan bir enerji yönetim sistemi oluşturabilirler.
Enerji yönetiminin bileşenleri
1. Enerji yönetim sistemi oluşturulması; Üst yönetim katkı ve desteği, enerji yöneticisi, enerji muhasebesi (ölçme ve veri toplama, analiz, rapor), eğitim (etkin bilinçlendirme),
2. Enerji etütleri; Ön enerji etüdü, detaylı enerji etüdü ile tasarruf potansiyelleri belirlenmesi,
3. Eylem planı hazırlanması; Kısa, orta, uzun vadeye göre uygulamaların önceliklendirilme,
4. Uygulamalar; Finansman, mevcut en iyi teknoloji, izleme değerlendirme,
Enerjinin verimli kullanılması mevcut bakış açımızın değiştirilmesi, farkındalık oluşması ve yeni teknolojilerin kullanılması ile mümkün olacaktır. Enerji verimliliğini, tasarrufunu, toplum için bir yaşam biçimi, kültür haline getiremediğimiz sürece, İstediğimiz kadar düzenlemeler, ikincil mevzuatlar düzenlesek, yükümlülükler koysak bile enerji verimliliği konusunda başarı sağlamak mümkün olamayacaktır. Amaçlanan hedeflere ulaşma süreci çok daha fazla uzayacaktır. Çünkü enerji verimliliği temelini insan bilinci oluşturmaktadır.
Kanun ve yönetmeliklerin çıkmasının üzerinden yedi yıl geçmiş olmasına rağmen ulaşılması gereken hedeflerin çok gerisinde kalınmıştır. Ülkemizin enerji verimliliğinde 2023 hedeflerine ulaşılabilmesini sağlamak için kanun-yönetmeliklerde belirtilen tarihleri sürekli öteleyerek gelişim sürecini sekteye uğratmamalıdır. Devletin ilgili yetkili kurumları, enerji verimliliği çalışmalarında toplumda enerji verimliliği bilinci yaşam biçimi, kültür haline gelinceye kadar, yaptırımlar mutlaka uygulanmalıdır. Enerji verimliliğinin sadece gönüllülük esası ile yürütülmeye çalışılması başarıya ulaşma sürecimiz daha çok geciktirecektir. Bu nedenle konu ile ilgili kanun ve yönetmeliklerde belirtilmiş olan ancak şimdiye kadar devletin ilgili kurumlarınca hiç uygulanmayan veya uygulanamayan yaptırımları mutlaka hayata geçirilmelidir.
Sanayicimiz, elektrik fiyatlarında indirim talep etmeden önce, elinin altında bulunan yeni bir enerji kaynağı olarak literatüre giren enerji verimliliği konusunda aksiyon almalı, potansiyeli ortaya çıkartabilecek enerji verimliliği yol haritasını oluşturmalıdır. 1-2 yıl gibi kısa sürede geriye kazanılabilecek %25‘lere varabilen enerji potansiyeli hazır kaynak olarak her işletmenin elinin altında durmaktadır.
Kaynakların azaldığı ve enerji sorunlarının giderek arttığı bir dünyada enerji verimliliği daha da önem kazanmaktadır. Yakın zamanda, enerji giderlerini dikkate almayan, enerji departmanı olmayan şirketler rekabet ortamında zorluklar yaşayacak ve hatta saf dışı kalabileceklerdir. Bu nedenle her işletmenin mutlaka bir enerji politikası olmalıdır.
Enerjide daha verimli bir Türkiye yaratalım temennisi ile…
COŞKUN KARABAL
Genel Müdür
Enve Enerji AŞ