Kategori : BİYOKÜTLE & BiYOGAZ ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 09 Ekim 2018
Norveç iklim ve çevre bakanlığı gaz emisyonlarını azaltmak için 2020 yılından itibaren tüm havacılık yakıtlarının taşımacılık sektöründeki emisyonları azaltmak için %0,5 biyoyakıt içermesi gerektiğini ifade etti.
Biyokütleden üretilmiş olan katı, sıvı yada gaz halinde elde edilebilen yakıtlara biyoyakıt denmektedir. Bitki ve hayvan kökenli yenilenebilir yakıt olan biyoyakıtlar yandığında karbon açısından nötr bir karbondioksit salınımı yaparlar. Gelişmiş biyoyakıt, biyoyakıt atık ve kalıntılarından (örneğin kabukları gibi) yapılır. Norveç İklim ve Çevre Bakanlığı’nın açıklamasına göre, birinci nesil biyoyakıt ham maddelerinin, biyoyakıt üretiminde gıda stoğuna zarar vermesi, biyoçeşitliliği tehdit etmesi ve en önemlisi de ikinci nesil biyoyakıtların sera gazı emisyonları birinci nesil biyoyakıtlarından daha az olmasından dolayı havacılıkta birinci nesil biyoyakıt ham maddesi olan hurma yağı gibi “sorunlu” ham maddelerden üretilen biyoyakıt kullanılmaması gerektiğini savunuyor. Bildiride, “Hükümetin hedefi, 2030 itibariyle hava yolu yakıtının yüzde 30’unun iyi bir iklim etkisi ile sürdürülebilir olacağını” söyledi.
Danimarka Çevre Koruma Ajansına göre biyokütleden enerji üretimi sayesinde yılda yaklaşık 14000 ton karbondioksit eşdeğeri olan küresel sera gazı emisyonlarında bir azalmaya neden olacak. Tarım ve hayvancılık atıklarından enerji üreten ve ülkemizde de çoğalan biyokütle enerji santralleri hem çevreye zarar vermemesinden hem de yenilenebilir enerji kaynağı olmasından dolayı birçok ülkede yaygınlaşmaya başlamıştır. Yeni bir enerji üretim şekli olan biyokütle enerjisinin gelecekteki enerji üretim payı oldukça yüksek olacağı tahmin edilmektedir.
Onur Aygün – Enerji Sistemleri Mühendisi – onuray6767@gmail.com
