Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, YEŞİL TEKNOLOJİ VE BİLİŞİM - Tarih : 09 Aralık 2020
Türkiye’de fabrika otomasyonu ve ileri robot teknolojileri alanında iddialı bir oyuncu olan Mitsubishi Electric, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) bölge ortaklığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen 4’inci Ege Ekonomik Forum’una katıldı. Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Bölümü Departman Müdürü Tolga Bizel, online olarak düzenlenen etkinlik kapsamında gazeteci Vahap Munyar’ın moderatörlüğündeki “Yüksek Teknoloji Temelli Üretim Ekosistemi” panelinde konuştu. Dijitalleşmenin üretime katkıları hakkında konuşan Bizel, dijital fabrikalarla ilgili güncel bilgiler verirken markanın otomasyon ve akıllı üretim teknolojileri alanındaki çalışmalarını da paylaştı.
Ege bölgesindeki 10 ilin valilikleri, belediyeleri, üniversiteleri, sanayi ve ticaret odaları, esnaf ve sanatkârlar odaları, ziraat odaları, bölge sanayici ve iş insanları dernekleri ve bölgesel şirketlerin katılımıyla Ege bölgesini dış yatırımcıya tanıtmak amacıyla görev yapan Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) bölge ortaklığıyla birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen 4’üncü Ege Ekonomik Forum, 30 Kasım – 04 Aralık 2020 tarihleri arasında online olarak gerçekleşti. Etkinlik kapsamında, Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü ve Yazar Vahap Munyar’ın moderatörlüğündeki “Yüksek Teknoloji Temelli Üretim Ekosistemi” panelinde katılımcılarla bir araya gelen Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Bölümü Departman Müdürü Tolga Bizel; dijitalleşme, yapay zekâ ve robot teknolojileri konusunda üretime sağladıkları öncü teknolojileri paylaştı.
“e-F@ctory ile sanayinin yeni bir boyut kazanmasına olanak sağlıyoruz”
Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory yaklaşımından söz eden Tolga Bizel; “Yatırımdan önce sanal bir fabrika oluşturarak ortaya çıkacak hattın ve üretimin simülasyonunu gerçekleştirme, verimliliği değerlendirme ve oluşan çıktılar doğrultusunda yatırımı şekillendirme fırsatı sunuyoruz. Bu sayede esnek ve verimli bir üretim mümkün oluyor. Aynı zamanda insan ve robotların iş birliğiyle çalıştığı bir yaklaşım benimsiyoruz; bu doğrultuda ileri robot teknolojileri alanında yeni nesil ürün ve çözümler geliştiriyoruz.
Geçen sene Türkiye’nin önde gelen elektronik eşya üreticilerinden birinin üretim hattında robotlarımız ve iQ Platform PLC’lerimiz ile ‘dijital ikiz’ uygulaması gerçekleştirdik. Dijital ikiz uygulamamız sayesinde gerçek üretim hattına müdahale edilmeden üretime esneklik ve verim kattık. Dijital ikiz simülasyonu sayesinde bir fabrikanın tasarım süreçleri kısalıyor ve simülasyon hassasiyeti daha da iyileştiriliyor. Şu anda başka bir sektördeki önemli bir markada da benzer bir proje üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Maisart teknolojisiyle fabrikalarda verimlilik artıyor
Özellikle robot teknolojileri alanında yapay zekâ ile ilgili inovatif çalışmalara imza attıklarını ve şirketlerin yapay zekâdan maksimum fayda elde etmelerini sağlamak amacıyla Mitsubishi Electric’in tescilli AI markası “Maisart” teknolojisini kullandıklarını bildiren Bizel, sözlerine şöyle devam etti: “Mitsubishi Electric’s AI creates the State-of-the-ART in technology (Mitsubishi Electric’in AI’sı ile en yeni teknoloji) ifadesinin kısaltması olan ‘Maisart’ ile yapay zekâ tabanlı fabrikalarda ve tesislerde ekipman duruş süresi azalırken verimliliğin artırılması sağlanıyor. Makine öğrenmesi algoritmasını kullanan bu teknoloji, sensör verilerini analiz ettikten sonra farklı operasyonel durumlar arasında üretim makinesi geçişine ilişkin bir model oluşturuyor. Bu sayede fabrika ve tesislerde verimliliği artırmak üzere makinelerdeki beklenmedik durumları işaret eden makine anormalliklerinin hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilmesi sağlanıyor.”
Yapay zeka destekli robotlarla sanayiyi geleceğe hazırlıyor
Günümüzde robot kullanımının hızla yaygınlaştığını ve fabrikalarda yapılan işlerin değiştiğini söyleyen Bizel, “Yeni nesil kolaboratif robotlarla şirketlerin robotik sistemlerini hızlı, sezgisel ve daha düşük maliyetlerde kurmalarına, hızla değişen iş ortamları ve sosyal ihtiyaçlara esnek bir şekilde yanıt vermelerine imkân sağlıyoruz. Böylece beklenmedik arızaların önlenmesi ve arızaya yol açacak parçalar hakkında kullanıcıların önceden ikaz edilmesi mümkün hale geliyor. Robotlarımız, geleneksel sistemlere göre güç sensörüyle daha hızlı ve sisteme zarar vermeden çalışıyor; öğrenerek performansını giderek artırıyor. Türkiye’de üretim teknolojilerinde dünya çapında firmalarımız var. Özellikle pekiştirmeli öğrenme yöntemiyle çalışan yapay zekâ destekli robotlarımızla sektörün öncü firmalarını geleceğe hazırlıyoruz. Robotların serbestçe hareket ettiği ve nerede, hangi işi yapacağına robotların kendisinin karar verebildiği fabrika ortamları, başta Japonya fabrikamız gibi birçok tesiste hayata geçirildi. Bunu Türkiye’de de uygulamak için çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
Dijitalleşmenin şirket kültürü haline gelmesi gerekiyor
Konforu bırakmanın ve dönüşümün her çağda zor olduğunu söyleyen Tolga Bizel, sözlerini şöyle tamamladı: “Ülke olarak, üretim ve Sanayi 4.0’a yanıt verme konusunda bölgedeki en önemli üretim bölgesi olduğumuzu söylemek mümkün. Sanayiciler, dijitalleşme konusunda büyük farkındalık sahibi ve yatırım yapma konusunda oldukça istekli, ancak her alanda olduğu gibi üretim hatlarında da maliyet tasarrufu büyük önem kazanıyor. Deneyimlerimizden gördüğümüz kadarıyla, üretimdeki dijitalleşme maliyetinin 3 ile 5 yıl içinde dönmesinin sanayiciler için uygun olduğunu söyleyebiliriz. Diğer taraftan, maliyet miktarından ziyade dijitalleşmenin şirket kültürü haline gelmesi ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Aynı zamanda dijital dönüşümün üretim ve ürünün kalitesini artırıp artırmayacağı, maliyetin kendisinden daha önemli bir konu haline geliyor.”
