Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, GÜNEŞ ENERJİSİ, PETROL ve AKARYAKIT SEKTÖRÜ - Tarih : 12 Ekim 2019

Küresel petrol rezervleri 50 yıl sonra tükenme trendine gireceğinden çevre duyarlılığı hassasiyetiyle, iklim değişikliğinin de önüne geçmeye yönelik petrolden yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimler günümüzde giderek artışını sürdürüyor.

Bundan en fazla etkilenecek ülkelerin başında ise Ortadoğu ve Kuzey Afrika‘daki (MENA) petrol üreticisi Arap ülkelerinin olduğu görülürken yaşanan son teknolojik gelişmeler, Arap ülkelerinin petrolden sonra yeni bir enerji kaynağı ile zenginliğini sürdürebileceğine de işaret ediliyor. Bu temiz enerji kaynağının ise elektrik üretimi ve ısıtmada kullanılan endüstriyel alanda da önemli bir yere sahip hidrojen olacağı ifade ediliyor.

Günümüzde hidrojen üretimi oldukça kısıtlı olup üretim fosil yakıtları ile sağlanıyor. IRENA‘ya göre, fosil yakıttan hidrojen üretimi sürdürülebilir bir yapıya sahip olmayıp güneş enerjisinde maliyetlerin gittikçe gerilemesi ile birlikte hidrojen üretimi daha fazla gerçekleştirilecektir.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) verilerinden derlenen bilgiye göre, hidrojenin 2050’de toplam enerji tüketiminde % 8 pay alması hesaplanırken küresel toplam elektrik üretiminin de % 16’sı ise hidrojenden sağlanacaktır.  “Arap Ülkelerinde Hidrojen Ekonomisi” raporundaki bilgilere göre, bu ülkelerde düşük fiyatlı güneş enerjisi ile üretilecek hidrojen, petrole dayalı ekonomiler için yeni zenginlik kaynağı olarak ön plana çıkacaktır.

Sarp ALTINEL / Enerji Gazetesi – sarp.altinel@enerjigazetesi.ist