Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, LPG ENERJİSİ ve SEKTÖRÜ - Tarih : 19 Mart 2021
Küresel Isınma’ nın etkilerini göstermeye başlaması devletleri ve devletler üstü kurumları harekete geçirdi. Avrupa Birliği 2030 için karbon salımı hedeflerini % 60 oranında azaltmayı planlarken, İngiltere ve Japonya ‘sıfır emisyon’ hedefleri kapsamında dizel ve benzin yakıtlarını yasaklamayı planlıyor. En çevreci fosil yakıt olarak nitelendirilen LPG’nin sürdürülebilir hali BioLPG, üretiminde atık malzemelerin kullanılması, kolay üretimi ve çevreci oluşuyla geleceğin yakıtı olarak öne çıkıyor.
2020 Küresel Isınma‘nın etkilerini en çok hissettiğimiz yıl olarak tarihe geçti. Küresel Isınma’ nın tetiklediği iklim değişiklikleri, ülkelerin tarihinde kayda geçen en sıcak kış günlerinin yaşanmasına sebep oldu. İklim değişikliğinin tetiklediği, doğal felaketler artış gösterdi. Tüm bu değişiklikleri gözlemleyen devletler ve devletler üstü kurumlar Küresel Isınma‘nın etkilerini hafifletmek ve karbon salımını azaltmak için harekete geçmeye başladı.
Geçtiğimiz yılın Haziran ayında karbon salımı değerlerini 2030 yılında % 60’a kadar indirgeyeceğini açıklayan Avrupa Birliği, 2050 yılında ise sıfır emisyon hedefini ortaya koydu. Avrupa Birliği’ni İngiltere’nin 2030 vizyonu olan ‘Yeşil Plan’ izledi. Yeşil Plan’a göre İngiltere enerji üretimini tamamen çevreci seçeneklere yönlendirirken, benzin ve dizel gibi kirletici fosil yakıtların yasaklanması planlanıyor. Yılın son ayında ise Japonya, İngiltere’ninkine benzer bir şekilde 2030 yılında benzin ve dizel otomobillerin satışlarının yasaklanacağını açıkladı.
BioLPG, Renewable Pathway Towards 2050 (BioLPG, 2050’ye yenilenebilir bir yol) raporunda yer alan verilere göre BioLPG ciddi avantajlar sağlıyor:
BioLPG’ye hızla geçilebilir
BioLPG a Renewable Pathway Towards 2050 raporuna göre, LPG ile benzer özellikler gösteren bioLPG, LPG’nin kullanıldığı tüm alanlarda özel bir dönüşüm gerektirmeden kullanılabilir. Enerji üretimi, ulaşım ve ısınmada günümüzde var olan teknoloji ile kolaylıkla işleyebilecek bioLPG, kolay ve büyük oranlarda üretilebiliyor.
Tamamen atık maddelerden üretiliyor
Rapora göre, bioLPG üretiminde atık palm yağı, mısır yağı, soya yağı gibi bitkisel temelli yağlar kullanılabilirken ayrıca biyolojik atık olarak görülen, atık balık ve hayvan yağları, gıda üretiminde atık haline dönüşen yan ürünlerden de faydalanılıyor.
LPG’den bile daha az karbon açığa çıkartıyor
En çevreci fosil yakıt olarak bilenen LPG’den bile daha az karbon salımı gerçekleştiren bioLPG, LPG’ye kıyasla % 80’e varan daha az emisyon değerlerine ulaşıyor. LPG Organizasyonu (WLPGA) verilerine göre LPG’nin karbon salımı 10 CO2e/MJ’lik iken Dizelin emisyon değeri 100 CO2e/MJ, benzinin karbon salım değeriyse 80 CO2e/MJ olarak ölçülüyor.
“Çevreci dönüşümün anahtarı bioLPG”
BioLPG’nin avantajlarını değerlendiren BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Karbon salımı değerlerinin tüm dünyada düşürülmeye çalışıldığı, fosil yakıtlara elveda diyeceğimiz bir döneme yaklaşıyoruz. Sıfır emisyonu vadeden elektrikli araçlarda kullanılan Lityum bataryaların ömürleri kısıtlı ve değişim gerektiriyor. Halihazırda elektronik cihazlarımızda kullandığımız bu teknoloji “geri dönüştürülemez” atıklar oluşturuyor. Gelecekte daha iyi ulaşım teknolojileri geliştirene kadar fosil yakıtlarla çalışan araçlarımızın LPG dönüşümünü sağlayabilir, atıklardan üretilen bioLPG ile sürdürülebilir ve çevreci bir seçeneğe erişebiliriz. Üretiminde atık dönüşümünü sağlayan bioLPG, sağladığı düşük karbon salımıyla da dikkatleri üzerine çekiyor” dedi.
‘BioLPG’li hibritler geleceği kurtarabilir’
Fosil yakıtlardan karbon salımı düşük alternatiflere geçiş sürecinde hibrit araçların önem kazanacağını vurgulayan Kadir Örücü, “LPG’li hibrit araç uzun bir süredir otomotiv devlerinin ilgisini çekiyor. BioLPG’nin devreye girmesiyle daha az karbon salımına sahip, yenilenebilir ve atık yönetimi gerçekleştiren gerçek bir çevreci seçeneğe sahip olabiliriz” ifadelerini kullandı.