Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 14 Mart 2024
Türkiye’nin depreme karşı ne kadar hazırlıksız olduÄŸunu 1999 yılında Gölcük, 2023’de ise KahramanmaraÅŸ ve Hatay merkezli depremler maalesef ki acı bir ÅŸekilde bizlere gösterirken, yaÅŸanan elim tablo kentsel dönüşümün önemini ve acil bir ÅŸekilde ele alınması gerektiÄŸini bir kez daha vurguladı.
Kentsel dönüşümün sadece binaları yıkıp yeniden inşa etmek olmadığını, aynı zamanda toplumun sosyal ve ekonomik yapısını da dönüştürmeyi hedeflemesi gerektiğinin bilincindeyiz. Bu dönüşüm yeşil alanların korunması, sürdürülebilir ulaşım, enerji verimliliği ve çevre dostu yapı malzemelerinin kullanımı gibi unsurları içerirken, toplulukların katılımı ve ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulmasını başarının bir diğer önemli anahtarı olarak görüyorum.
Peki Sürdürülebilir Şehir Planlama ve Kentsel Tasarım Ne Anlama Geliyor?
Şehirleri ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan dengeli bir şekilde geliştirmeyi amaçlayan bir yaklaşım olan sürdürülebilir şehir planlama ve kentsel tasarım; şehirlerin gelecek nesiller için yaşanabilir olmasını sağlamayı hedefliyor. Bu noktada temel ilkelerin neler olduğunu gelin birlikte inceleyelim:
YeÅŸil alanların korunması ve geliÅŸtirilmesi: Şehirlerde yeÅŸil alanların olması, hava ve su kirliliÄŸini azaltmak, gürültü seviyesini düşürmek ve ÅŸehir sakinlerine rekreasyon alanları sunmak gibi birçok fayda saÄŸlıyor. Türkiye Ä°statistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’deki yeÅŸil alan oranı yüzde 12,4 iken bu oran yüzde 25 olan Avrupa ortalamasının oldukça altında yer alıyor.
Sürdürülebilir ulaşım: Şehirlerde özel araç kullanımının azaltılması ve toplu taşıma, bisiklet ve yaya dostu altyapının geliÅŸtirilmesi oldukça önemli. 2023 yılı itibarıyla Türkiye’de toplu taşıma kullanım oranı yüzde 25 iken bu oran yüzde 35 olan Avrupa ortalamasının gerisindedir.
Enerji verimliliÄŸi: Binalarda enerji verimliliÄŸi saÄŸlamak için güneÅŸ enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması ve binaların yalıtımının yapılması teÅŸvik edilmelidir. Türkiye’de binalarda kullanılan enerji, toplam enerji tüketiminin yüzde 33’ünü oluÅŸturmaktadır.
Çevre dostu yapı malzemeleri: Binalarda çevre dostu yapı malzemelerinin kullanılması, inÅŸaat sektörünün çevreye olan etkisini azaltmaya yardımcı olur. Türkiye’de inÅŸaat sektörü, toplam su tüketiminin yüzde 40’ını ve toplam atık üretiminin yüzde 30’unu oluÅŸturuyor.
Toplulukların katılımı: Kentsel planlama ve tasarım süreçlerinde toplulukların katılımı sağlanmalıdır. Bu sayede, şehirlerin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan planlar ve tasarımlar ortaya çıkar.
Türkiye’de sürdürülebilir ÅŸehir planlama ve kentsel tasarım konusunda son yıllarda bazı geliÅŸmeler yaÅŸandığını söyleyebiliriz. ÖrneÄŸin, 2012 yılında yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkında çıkan kanun, kentsel dönüşümün yasal çerçevesini oluÅŸturdu. Bu kanun kapsamında birçok riskli bina yıkıldı ve yeniden inÅŸa edildi. Bu bilgiler ışığında 2012 yılından bu yana yaklaşık 1 milyon 800 bin konutun kentsel dönüşüm kapsamında yenilendiÄŸini söylemek mümkün.
DiÄŸer yandan Türkiye’de sürdürülebilir ÅŸehir planlama ve kentsel tasarım konusunda hala yapılması gereken oldukça fazla ÅŸey var. Özellikle yeÅŸil alanların korunması, sürdürülebilir ulaşım ve enerji verimliliÄŸi gibi konularda daha fazla ilerleme kaydedilmesi gerekiyor.
Saygılarımla,
Altensis Yönetici Ortağı
Dr. Emre Ilıcalı