Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 02 August 2015
Schneider Electric Türkiye Ülke Başkanı Bora Tuncer: “Bugün Türkiye, enerjide yüzde 70 oranında dışa bağımlı ve bu durum, cari açığın da en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Yıllık enerji talebimiz, dünya ortalamasının çok üzerinde, yüzde 7-8 civarı bir oranda artış gösteriyor. Türkiye’nin sürdürülebilirlikte en önemli çıkış yolunun enerji verimliliği olduğunu görüyoruz.”
Enerji yönetiminde global uzman Schneider Electric, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma ve büyümehedefi doğrultusunda geleceğin enerjisi konusunu ilgili paydaşlarla değerlendirmek üzere, Sürdürülebilirlik Akademisi işbirliğiyle tarafsız ve bağımsız bir çalıştay düzenledi.
‘Yarının Enerjisi için Bugün’ hedefi ile İstanbul’da düzenlenen çalıştayda, enerji başta olmak üzere sağlık, bilişim, inşaat sektörlerini kapsayan 6 farklı masada gerçekleşen tartışmalar ile sürdürülebilir iş modellerine dönüşüm ve ortak değer yaratılması, sürdürülebilir büyümenin uzmanları, özel sektör, kamu sektörü, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve akademi tarafından değerlendirildi.
İş modellerine yön vermek üzere düzenledikleri çalıştayla sürdürülebilir geleceğe katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirten Schneider Electric Türkiye Ülke Başkanı Bora Tuncer, “Bugün, enerjide yüzde 70 oranında dışa bağımlıyız ve yıllık enerji talebimiz yüzde 7-8 oranında artıyor. Bu sorunun en önemli çıkış yolu ise enerji verimliliğinden geçiyor” dedi.
Schneider Electric’in Dünyanın En Sürdürülebilir 100 Global Şirketi Endeksi’nde 3 yıldır ilk 10 arasında aldığını vurgulayan Tuncer, global tecrübelerini Türkiye’de paydaşlarla ortak bir değer yaratmak için kullanacaklarını açıkladı.
Sadece çevreye zarar vermeyen bir şirket olmak dışında tüm dünyada enerji tüketimini düşürmeye ve enerji verimliliğini sağlamayayönelik çözümler ürettiklerine dikkat çeken Tuncer şöyle konuştu:
“Bugün Türkiye, enerjide yüzde 70 oranında dışa bağımlı ve bu durum, cari açığın da en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Yıllık enerji talebimiz, dünya ortalamasının çok üzerinde, yüzde 7-8 civarı bir oranda artış gösteriyor. Türkiye’nin sürdürülebilirlikte en önemli çıkış yolunun enerji verimliliği olduğunu görüyoruz. Enerji ve altyapı, endüstri, bina, konut ve veri merkezi pazarına yönelik çözümler sunan,enerji verimliliği danışmanı kimliğine sahip bir şirket olarak sürdürülebilirlik işimizin tam merkezinde bulunuyor. Schneider Electric olarak, Türkiye’nin bu sorununa çözüm olabilecek bir yol haritası yaratmayı amaçlıyoruz. Önemli bir sorumluluk üstleniyor ve tüm paydaşlarımıza bu yolculukta bize katılmaları için çağrıda bulunuyoruz.”
Konuşmasında Türkiye’nin toplu konut projeleri ve kentsel dönüşüm ile gerçekten bir değişim yaşadığını aktaran Tuncer, “Bu projeler gerçekten değerli bir fırsattır. Eğer bu binaları enerji açısından daha verimli bir hale getirebilirsek, ekonomik bir katma değer yaratmamız mümkün. Ayrıca, bugün ülkemizde ciddi miktarda sağlık kompleksi yatırımı devam ediyor ve birçoğu da planlanıyor. Türkiye’deki mevcut hastaneler dahil tüm hastanelerin daha akıllı, yeşil ve kağıtsız olması için de bir dönüşüm geçirmesi gerekiyor” dedi.
Bursa: “Türkiye, enerji talebinde orta yolu bulmak zorunda…”
Enerjinin son 100-150 yıldır dünyanın en önemli konularından biri olduğu vurgulayan Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa da “Son on yıl içinde ve yakın dönemde enerji kaynaklarının yönetilmesi konusunda dünyada bir yeniden yapılanma olduğunu görüyoruz” dedi. Türkiye’nin arz anlamında sürdürülebilirlik sorunu olduğunu belirten Bursa şöyle konuştu:
“Sorunun temelinde Türkiye’nin enerji kaynakları bakımından zengin bir ülke olmaması geliyor. Özellikle hidrokarbon dediğimiz petrol, doğalgaz, kömür açısından Türkiye maalesef fakir bir ülke. Fosil kaynaklara göre biraz daha şanslıyız, ancak bunların da hiçbiri Türkiye’nin uzun vadeli enerji ihtiyacını karşılayacak sürdürülebilir bir enerji ağı için yeterli değil. Refahı artırmak için elbette kalkınma hızınıza göre daha fazla enerji yatırımı yapmak gerekiyor. Ancak bir noktadan sonra, artı bir birim GSMH (Gayri Safi Millî Hasıla) karşılığında yüzde 1’den fazla enerji talebi artışını doğru bulmamak lazım. Türkiye gelecekte büyük sorunlar yaşamamak için bunun eşit noktasını bulmak zorundadır.”
Çalıştay kapsamında oluşturulan ‘Sanayide Enerji Verimliliğinin Artırılması’, ‘Sağlık Sektöründe Sürdürülebilirlik Yaklaşımları: Yeşil Hastaneler’, ‘Geleceğin Veri Merkezlerini Oluşturmak’, ‘Üretim Teknolojileri ve İnovasyon’, ‘Kentsel Dönüşümde Sürdürülebilir Binalar’ ve ‘Elektrik Dağıtım Altyapımız Geleceğe Hazır mı?’ konulu çalışma masalarında sürdürülebilir iş modelleri değerlendirildi.
Kaynak: Bültenler