Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, GÜNEŞ ENERJİSİ - Tarih : 29 Haziran 2014
Solarbaba Platformu Kurucusu Ateş Uğurel, güneş enerjisi yatırımlarının önünün açılması için devletin teşviğine ihtiyaç olmadığını, mevcut engellerin kaldırılmasının yeterli olacağını savundu. Uğurel, “Devlet gölge etmesin, başka ihsan istemez” dedi.
Enerji sektöründe Solarbaba olarak bilinen Ateş Uğurel, Türkiye’de güneş enerjisi alanındaki gelişmeleri en yakından takip eden isimlerden biri. Antalya’daki Güneşev projesi dahil bugüne kadar Türkiye’de bu alanda bazı ilklere imza atan Ateş Uğurel, sektördeki durumu, gelecek öngörülerini, sorunları ve çözüm önerilerini Enerji Günlüğü’ne anlattı.
Türkiye`de güneş yatırımlarının şu anki düzeyi ile başlayalım…
Aslında durum içler acısı. Bugün resmi olarak şebekeye bağlanmış 12 MW`lik bir kapasiteden bahsediyoruz. Peki enseyi karartacak mıyız? Hayır. Ümit veren gelişmeler de var. Güneş enerjisi sektörü iki koldan ilerliyor. Biri lisanssız pazar, ki bunun uzun vadede güneş enerjisi sektörünü çok olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz. İkincisi de normal lisanslı güneş santralleri. Üç-dört yıldır devam eden bir ihale süreci var. 600 MW`lık lisans verilecek, bunun sadece 10-15 MW`lık bir bölümü yeni ihaleye çıktı.
İlk sonuçlar nasıl sizce?
Erzincan`da MW başına 400 bin dolar, Erzurum`da da 20 bin dolar teklif verildi. Bunlar komşu iller ve aynı miktarda güneş alıyorlar. Maliyetleri de yaklaşık aynı olacaktır. Enerji uzmanı olmaya da gerek yok, bir çarpıklık olduğu ortada. Ya birisi çok yüksek fiyat vermiş, ya da birisi çok düşük… Üçüncü ihtimal de ikisi de doğru. Normalde bunun ikisinin ortasında bir yer olmalıydı. Basitçe şöyle bakalım: Şu anki teşvik bedeli kWh başına 13.3 dolar/cent. Proje bedelinin yüzde 10`u MW başına lisans bedeli olarak verilebilirdi. 1 MW`lik kurulumu 1.25-1.3 milyon dolara çok rahat yaptığınızı düşünürsek, bu ihalelerde isteklilerin MW başına 100 ile 150 bin dolar arasında bir teklif vermesi kimseyi şaşırtmazdı. Ama bir yerde bunun 2.5 katı, komşu ilde üçte biri teklif edildi. Oysa ortalarında bir yerde verilebilirdi. Dolayısıyla ben verilen iki teklifin de mantıktan, ekonominin kurallarından uzak olduğunu düşünüyorum.
Sektördeki en büyük zorluklar nedir?
Belki klasik olacak ama şu anda en büyük engel, devlet. Bunu bilinçli mi yapıyor, bilinçsiz mi karar verebilmiş değilim. Bir kere mevzuatın baştan revize edilmesi lazım. Çok fazla eksikler, hatalar var. Bunu söyleyince bazen kızıyorlar, bazen de hak veriyorlar. Çünkü ben bu eleştiriyi yapmakla kalmıyorum çözüm önerimi de getiriyorum. “Bakın şöyle bir madde var, bu maddeyi şöyle değiştirelim, şöyle bir kez daha revize edip yazsak bu sektör çok daha hızlanacak aslında” diyorum.
Büyük ölçekli yatırımlarda nedir sıkıntı?
Büyüklerde başka problemler var. Birkaç şirket de bunu güçlü bir şekilde savunmaya başladı. Artık teşvik istemiyoruz biz. Bilhassa lisanslı pazarda, güneş ölçümü yapmak gibi saçmalıkların tamamen kalkması lazım. Saçmalık kelimesini de herkesin yüzüne karşı çok net bir şekilde söylüyorum. Dünyanın hiçbir yerinde güneş enerjisi ölçümü yapılmıyor. Hele ki Konya`daki tam bir rezalet. Biliyorsunuz Konya`daki lisansa 45-50 firma başvuracak, aynı sahada birer ikişer metre arayla hepsi de güneş enerjisinden ne kadar potansiyel geldiğini ölçüyor. Komik şeyler bunlar…
Haberin Devamı İçin TIKLAYINIZ>>>
Kaynak: Enerji Günlüğü