Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 08 Ağustos 2015
Amerikan S. Green Building Council (ABD Yeşil Bina Konseyi-USGBC), dünyanın en çok kullanılan ve bilinen yeşil bina sınıflandırma sistemi olan LEED kapsamında gerçekleştirilen USGBC’nin yıllık ilk 10 ülke sıralamasında Türkiye’nin dokuzuncu sırada olduğunu duyurdu.
Türkiye, yeşil bina ve sürdürülebilir tasarımda dünya lideri olan LEED kullanımını dört katına çıkardı. İlk 10, ABD dışında bulunan ve sürdürülebilir tasarım, yapı ve dönüşüm anlamında önemli adımlar atan, LEED yeşil binalara yönelik sürekli artan uluslararası talebin bulunduğu ülkeleri temsil edilir. Bildiri, önümüzdeki Aralık ayında
gerçekleştirilecek olan Birleşmiş Milletler COP21 iklim müzakereleri kapsamında iklim değişikliğinin azaltılmasına yönelik uluslararası odağın arttığı bir zamanda gerçekleştirildi.
Türkiye, ilk defa LEED listesindeki İlk 10 Ülke arasında yer almaktadır ve bu başarıyı, 2013 ila 2014 yılları arasında ülkedeki LEED sertifikalı mekanların yıldan yıla GSM miktarındaki yüzde 258 oranındaki artış sayesinde elde etmiştir. Yeni belgelendirilmiş GSM olarak ölçülen mekan sayısı, 2014 yılında gerçekleştirilen LEED belgelendirmesi açısından 2011, 2012 ve 2013 yıllarının toplamından daha fazla olmuştur ve yeşil bina faaliyetlerindeki bu artış, Türk liderlerin ulusal enerji talebindeki artışa karşın artan enerji verimliliğine odaklandıklarına ilişkin bir işarettir. Türkiye’nin net elektrik tüketiminin yüzde 42’sinin ülkedeki inşaat sektöründen kaynaklanması nedeniyle Türkiye’nin ulusal bina ortamının dönüştürülmesine ilişkin bu tür bir taahhüdün sürdürülmesi, ülkenin uzun vadeli ekonomik ve çevresel geleceği açısından bir potansiyel teşkil etmektedir.
USGBC CEO ve Kurucu Başkanı olan Rick Fedrizzi şu ifadeleri dile getirdi: “Türkiye, yeşil bina ve sürdürülebilir tasarım açısından yenilik merkezine dönüşmektedir. Yeşil binalar, insanlar ve kolektif mirasımızla ilgilidir. Türkiye’nin yeşil bina hareketinin başlıca merkezi olarak yükselişi, Türk toplumunun kendimiz ve çevremiz açısından daha iyisini yapabileceğimiz ve çocuklarımıza daha iyi miras bırakabileceğimize inandığını göstermektedir.”
2015 yılına ait listede yer alan 10 ülke, coğrafik ve kültürel açıdan farklılık göstermekte ve Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) açısından dünyanın en büyük tek uluslu 20 ekonomisinden yedisini (Çin, Almanya, Brezilya, Hindistan, Kanada, Güney Kore ve Türkiye) ve sera gazını en çok yayan 11 ülkeden altısını temsil etmektedir (Çin, Hindistan, Almanya, Güney Kore, Kanada ve Brezilya). Listenin geliştirilmesinde kullanılan analiz, brüt metrekare (GSM) ve günümüze kadar gerçekleştirilen LEED proje adedi açısından ülkeleri sıralamaktadır. LEED sertifikalı mekanlarda daha az enerji ve su kaynakları kullanılmakta, bu sayede aileler, şirketler ve vergi mükellefleri açısından para tasarrufu sağlanmakta ve karbon emisyonları azaltılmakta, sakinler, çalışanlar ve daha büyük topluluk açısından daha sağlıklı bir ortam yaratmaktadır. LEED’in ortaya çıktığı ülke olan Amerika Birleşik Devletleri, bu listede yer almamaktadır, ancak dünyanın en büyük LEED pazarı konumundadır. ABD, GSYİH açısından dünyanın en büyük ekonomisi ve sera gazı yayıcıları açısından ise dünyada ikinci sırada yer almaktadır.
EMPİRE STATE BUİLDİNG, MARACANA STADYUMU LEED SERTİFİKALI MEKANA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Her gün yaklaşık olarak 172 bin GSM mekan, LEED ile belgelendirilmektedir ve günümüzde 69 bin 800’den fazla ticari ve kurumsal proje olmakla birlikte bu değer, yeşil bina sınıflandırma sistemine 1,23 milyar GSM mekanın katılım gösterdiğine işaret etmektedir. İlaveten 76 bin 500 konut birimi de evlere yönelik LEED ile belgelendirilmiştir. LEED projeleri, günümüzde 150’den fazla ülkede ve bölgede uygulama alanına sahiptir.
LEED’in uluslararası popülerliği, global yeşil bina endüstrisindeki hızlı büyümenin bir göstergesidir. Artan müşteri talebi, dünya yeşil bina pazarını 2013 yılında 260 milyar dolar değerine çıkarmıştır ve söz konusu sanayi artışı, 2019 yılında 234 milyar dolar seviyesine çıkması öngörülen yeşil bina malzemeleri pazarına ilişkin kapsam ve ölçek açısından da bir artış sağlamıştır. Empire State Building, Maracana Stadyumu ve TAIPEI 100 gibi uluslararası bilinirliğe sahip simgeler, sürdürülebilir yapı ve tasarımın paylaşılan kültürümüz üzerindeki etkisini gösteren LEED sertifikalı mekanlar haline dönüştürülmüştür.
Uluslararası toplumun BM’nin Paris’te gerçekleştireceği müzakereleri iklim değişikliğine ilişkin gerçek, bağlayıcı çözümlerin üretilmesine dair tarihi öneme sahip bir fırsat olarak gördüğü bir noktada LEED’in global popülerliği, “yeşil ekonomik mucizenin” erişilebilir olduğuna dair bir işarettir. LEED’in gösterdiği başarı, iklim değişikliğinin azaltılmasını çevreleyen bir takım karmaşık problemler için hızlı ekonomik büyümeyi desteklerken aynı zamanda zararlı ekonomik aksaklıkların önlenmesinde yardımcı olan kanıtlanmış, uluslararası öneme sahip çözümlerin var olduğunu göstermektedir. Global emisyonun yüzde 30’una sebebiyet veren binalar göz önünde bulundurulduğunda global yapı ortamının hızlı dönüşümüne gösterilen destek, tüm dünyanın uygulayabileceği çözümlerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
2014 yılında Türkiye’de belgelendirilen önemli projeler arasında Palladium Antakya Alışveriş Merkezi (LEED Gold), İstanbul Rönesans Tower (LEED Platinum), Konya Bilim Merkezi (LEED Gold), İstanbul Maslak Spine Tower (LEED Gold), İstanbul Torun Tower (LEED Gold) yer alıyor.
LEED desteği, mimarlık, inşaat, üretim ve perakende sektörlerinden 21 USGBC üye organizasyonun ve diğer profesyonel hizmetleri gerçekleştiren firmaların yer aldığı Türkiye’de giderek artış göstermektedir. Günümüzde Türkiye esaslı 119 LEED sertifikalı profesyonel bulunmaktadır ki bu değerin, 20 milyondan fazla GSM değerini temsil eden 354 LEED sertifikalı projeye bağlı olarak önümüzdeki günlerde artış göstermesi beklenmektedir.
Kaynak: Akıllı Binam