Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 25 Mart 2021
Yeni açıklanan ekonomi reform paketinde, salgın sonrası ekonominin güçlendirilmesine ilişkin tedbirler arasında ekonomide yeşil dönüşümü teşvik eden adımlar da bulunuyor. Altensis Kurucu Ortağı Dr.Emre Ilıcalı, yeşil organize sanayi bölgelerinin hayata geçirilmesi, enerji verimliliğini artırmaya dönük ve uluslararası yeşil finansmandan Türkiye’nin alacağı payın artırılmasına ilişkin çalışmalar gibi maddelerin Türkiye’deki çevre dostu yeşil bina ve sürdürülebilirlik hareketine yeni bir ivme kazandıracağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kısa bir süre önce açıklanan ve detayları Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın internet sitesinde belirtilen yeni ekonomi reform paketi, salgın sonrası ekonominin güçlendirilmesine ilişkin tedbirleri içeriyor. Sözkonusu tedbirler arasında yeşil organize sanayi bölgeleri, yeşil finansmana yönelik projeler ve elektrikli araçlar gibi çevre dostu uygulamalar da bulunuyor.
Yeşil hareket sanayinin kalbine giriyor
Ekonomik reform paketini değerlendiren Altensis Kurucu Ortağı Dr.Emre Ilıcalı, ekonominin ulusal ve uluslararası alanda daha güçlü bir yapıya kavuşmasını hedefleyen pakette, ekonomide yeşil dönüşümü teşvik eden adımların da yer almasının sevindirici olduğunu söyledi. Dr. Emre Ilıcalı, “Pakette bu bölüme ilişkin 3 ayrı maddenin yer alması, Altensis olarak yıllardır mücadelesini verdiğimiz konuların giderek gündemde daha üst sıralara geldiğini göstermesi açısından heyecan verici. Örneğin; yeşil binalar gibi. Pakette enerjisini kendi karşılayan ve kaynak verimliliği yüksek yeşil organize sanayi bölgelerinin hayata geçirileceğinden bahsediliyor. Yeşil hareket sanayinin kalbine giriyor. Sanayi bölgeleri kentler için önemli yatırımlar. Sanayinin etkinliğini artırmak kadar, kentte düzenli yerleşmeyi sağlamak amacıyla sanayi tesislerini bir araya toplayan bu bölgelerin çevre dostu yatırımlarla hayata geçmesi, enerji tasarrufu ve kentin hava kalitesi gibi birçok yararı beraberinde getirecektir. Bugüne kadar birçok sanayi tesisi yeşil bina yatırımı gerçekleştirdi. Ama sanayide bunun daha yaygın sonuçlar vermesi, elbette sanayi bölgeleri gibi daha büyük yatırımların bu anlayışla gerçekleştirilmesi ile mümkün olabilecektir” diye konuştu.
Yeni ekonomi reform paketine göre, Ulusal Döngüsel Ekonomi Eylem Planı hazırlanarak, yeşil finansmanın gelişimini sağlayacak ekosistem güçlendirilecek ve uluslararası yeşil finansmandan Türkiye’nin alacağı payın artırılması için çalışmalar yürütülecek. Ayrıca pakette, elektrikli araç şarj altyapısının hayata geçirileceği ve toplu taşıma filolarında ve hizmet araçlarında elektrikli araçların kullanılmasının teşvik edileceği belirtiliyor.
“Elektrikli araçların hızlı gelişimi, devlet filolarının desteğine bağlı”
Dr. Emre Ilıcalı, “Tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen ve fosil yakıtlı araçlara göre çevreye daha az karbon salımı gerçekleştiren elektrikli araçların teşvik edilmesi için devletin bu konuyu sadece özel sektörün tercihine bırakmaması gerekir. Elektrikli araçların hızlı gelişim ve yaygınlaşması açısından devletin kendi araç filolarına ve toplu taşımaya bu modeli entegre etmesi şarttır. Salgın sonrası dönemde bunun gerçekleşeceğini görmek, hem ekonomik kaynaklar hem çevre kaynakları açısından umut verici” dedi. Yeni üretilecek yerli araçların da elektrikli olması gerektiğinin altını çizen Dr. Ilıcalı, elektrikli araçlara yönelik mevzuatın geliştirilmesi gerektiğini, bunun için de teknoloji transferi gerekse de bu konuda farkındalığın artmasının çok önemli olduğunu vurguladı. Aynı çerçevede elektrik enerjisi depolama tesislerinin kurulmasına yönelik yasal alt yapının tamamlanacağını da belirten Dr.Emre Ilıcalı, paketin yeşil dönüşüme ilişkin önemli bir maddesinin de Enerji Verimliliği Kanunu’nda yapılacak değişiklik olduğunu söyledi.
Enerji verimliliği teşvikleri genişliyor
Buna göre binalar ile tarım ve hizmet sektörlerinin de enerji verimliliği destekleri kapsamına alındığına işaret eden Dr. Emre Ilıcalı, “Binalarda enerji verimliliği yönetmeliğine rağmen halen birçok binada enerji kimlik verimliliğine yönelik uygulamalarda ve enerji kimlik belgesi gibi gerekliliklere yeterinde önem verilmemektedir.” dedi.