Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, GÜNEŞ ENERJİSİ, HES & HİDROELEKTRİK SANTRALİ, RÜZGAR ENERJİSİ & RES - Tarih : 20 Eylül 2016
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, enerji piyasalarına yönelik önemli mesajlar verdi. Yatırımcının proje yaparken bazen 70’i aşkın kurumdan izin alması gerektiğine işaret eden Yılmaz, “Yenilenebilir ve yerli kömürle ilgili, tüm izinlerin alınıp yatırımcıya verileceği yeni bir sürece giriyoruz” dedi. Yılmaz, cezalandıran bir kurumdan ziyade yatırımcının önünü açan bir kurum olmayı hedeflediklerini söylerken, “Yatırımcıyı üzmememiz lazım” ifadelerine yer verdi.
Özellikle yenilenebilir enerji yatırımlarında izin süreçlerinin uzunluğu ve yoğunluğu yenilenebilir enerji yatırımcıları açısından önemli sıkıntılar oluşturuyor. Yenilenebilir enerji yatırımcıları bu sorunu hemen her koşulda dile getirilmektedir.
Yenilenebilir enerji yatırımlarında izin süreçlerinin daha kısa ve basit uygulamalara tabi olması yerli ve yabancı yenilenebilir enerji yatırımcıları için büyük önem taşımaktadır. Bu gerçekleşirse, yatırımların hızı ve sayısında artış görülebilecektir.
ENERJİ Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, enerjide izin süreçlerinin sadeleştirileceğini söyledi. Özellikle yenilenebilir enerji yatırımlarında izin süreçlerinin çok uzun olduğunu ve şirketlerin bazen 70’i aşkın kurumdan izin almak zorunda kaldığını anlatan Yılmaz, “Orada şimdi yeni bir bakış açısı geliştiriliyor. Yenilenebilir ve yerli kömürle ilgili, tüm izinlerin alınıp yatırımcıya verileceği yeni bir sürece girmekteyiz. Olması gereken de budur. Yatırımcıya lisansı veriyoruz. Ondan sonra yetiştiremiyor. Enerjide bunu yaptığımız takdirde bu diğerlerine de örnek olacaktır” dedi.
EPDK Başkanı Yılmaz, kurum olarak her zaman yatırımcının yanında olduklarını vurguladı. Yılmaz, şunları ifade etti:
“Yatırımcı eğer kendi imkânları ölçüsünde ufak da olsa bir şekilde bir yatırım yapmışsa, ben hiçbir zaman o yatırımı görmemezlikten gelemiyorum. Her zaman onu görüyorum ve mümkün olduğunca o yatırımı koruyorum. Çünkü o yatırımları korudukça, yatırımcıları daha büyük yatırıma teşvik ve ikna edebiliyorum. İptal eden, cezalandıran bir kurumdan öte, insanların önünü açan bir kurum olmayı hedefliyoruz. Bunda da ciddi mesafe aldığımızı görüyoruz. Yatırımcıyı üzmememiz lazım. Biz yatırımcıyı üzdüğümüz takdirde, onun da müşterisi var. O da onu üzecektir. Örneğin yatırım yapmak için birtakım teknik teçhizat sözleşmesi yapmış olabilir. Senin onunla ilgili bir haftalık, bir aylık veya bir yıllık geciktirmen, onun sipariş etmiş olduğu diğer bir ürünün üretimini engelleyecek, onun üretimini engellediğiniz takdirde o zincirleme toplumun diğer bir parçasını etkileyecektir. Yani öyle bir şey ki hepsi birbiri ile bir zincir gibidir.”
Kaynak: Hürriyet