Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, GÜNEŞ ENERJİSİ - Tarih : 23 Kasım 2018
Ülkemizin enerjiden sorumlu bakanlığının Güneş Enerjisi ile ilgili ne yapmaya çalıştığını anlamak için etkin bir mücadele vermek gerekiyor. Güneş enerjisi ile ilgili; “AB iklim hedeflerine uyuma yönelik 2030’da yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım hedefi yüzde 27’den yüzde 32’ye çıkarıyor”, “İsveç’teki bilim insanları “solar termal yakıt” adını verdikleri bir sıvı geliştiriyor”, “İngiltere’deki yenilenebilir enerji kapasitesi son beş yılda üç kat artış gösteriyor”, “Porto Riko senatosu, üzerinde bulundukları adanın yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçiş planını tartışıyor”, “AB , Çin’de üretilen güneş paneline karşı 2013 yılında yürürlüğe koymuş olduğu antidamping vergilerini kısıtlamalarla kaldırma kararı alıyor” , “Cezayir üç yılda ülkedeki tüm ilkokullarda yenilenebilir enerjinin kullanılacağı dile getiriyor” vb. birçok ileriye dönük hamleler yapılırken “biz ne yapıyoruz?” diye bir soru sorduğumuzda herşey ortaya çıkıyor…
En önemli olan mesele maliyet ile yola çıkınca, çatı uygulamalarına yönelik yapılan yönetmelik değişiklikleri ile karşılaşıyoruz. Bu değişikliklere bakınca da çatı uygulamalarına yönelik daha çok desteklerin ve teşviklerin konuşulması gereken bu ortamda çıkarılan yasa ile 0,133 $/kWh olan birim fiyatın 24,466 krş/kWh düştüğünü görüyoruz. Tabi bu 24,466 krş/kWh olan fiyatın iletim bedeli olan 10,93 krş/kWh çıkarınca geriye kalan koskoca bir hiç oluyor. Bu şartlar altında yapılan yatırım neredeyse 20 yıl sonra geri döneceği için hesap kitap bilenler asla bu yatırımı gerçekleştirmez. Neden dünya’da eşi benzeri görülmemiş bir sözleşme ile kurulacak olan nükleer santralde (Mersin Akkuyu nükleer santrali kurulumunun özeti, ilk defa bir ülke başka bir ülke sınırları içinde nükleer santral sahibi oluyor.) üretilen enerjiye 12,35 $/kWh verilirken öz kaynağımız olan güneş enerjisine bu fiyat verilmemekle yetinmeyelim?… neredeyse 1/3 düşürülüyor. Artık bu tür noktalarda daha dikkatli davranmak gerekmez mi? Enerjide dışa bağımlılığımız artarken, bu hamle ile yerinde kullanıma teşvik yapılacak tarzında bir açıklama gerçekten sizi ikna ediyor mu?
Yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yönelerek ülkemizi hak ettiği düzeye çıkarmak varken bu yanlışlarla daha da geriye çekmek gerçekten akıllıca bir şey değildir. Bu konuda bir an önce gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor yoksa dışa bağımlılık hergün biraz daha da artarak gidecek ve buda bizi büyük ekonomik sorunların geleceğini gösterir. Diğer bir sorun ise yatırımcı gidip GES kurma izni alıyor ama aldığı izin sonucu santrali kurmuyor, bu santrali başkalarına tüm işleri hazır bir şekilde satmaya çalışıyor. Bu konu size de garip geliyor mu bilmiyorum ama bu konu gerçekten son dönemlerde çok can sıkmaya başladı. Çünkü bu şekilde davranan kişiler GES kurma derdinde değil, resmen olayı ticarete dökmüşler. Tamam elbetteki insanlar bunu kazanç sağlamak için yapıyor ama bu durum normal bir kazanma şekli değildir.
Yetkililerin bu izinleri alan kişileri bir an önce tekrar denetlemesi lazım çünkü gerçekten üretim yapmaya yönelik GES başvurusu yapan birçok kişi olumsuz sonuç alırken, olumlu sonuç alan bu kişiler nasıl olurda GES’leri böyle kazan kazan olayına getirdiklerini anlamak gerçekten çok güçtür. Umarım kısa zaman içinde ülkemiz yenilenebilir enerji kaynaklarında hakettiği noktaya bir an önce gelir ve dışa olan bağımlılığımız gerileyerek bitme noktasına gelir…
Fatih ÇAÇAN – Yüksek Enerji Sistemleri Mühendisi – fatihcacan@gmail.com