Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, OIL & FUEL SECTOR NEWS - Tarih : 02 August 2013
Petrol fiyatlarının yılın ilk yarısında gerilemesi enerjide dışa bağımlı olan Türkiye’nin enerji ithalatının son dört yılda ilk kez gerilemesini sağladı. Bu yılın ocak ayında 117 dolar seviyesine yaklaşan Brent petrolün varil fiyatı küresel ekonomik yavaşlama ve bunun petrol fiyatlarını aşağı çekeceği beklentileri ile nisan ayının ortalarında 100 doların altına kadar geriledi.
Petrol fiyatlarında yaşanan bu gerileme enerjide dışa bağımlı Türkiye ekonomisi için iyi bir gelişmeydi. Nitekim 2012 yılı ocak-mayıs döneminde 100 günlük hareketli ortalaması 117,44 dolar seviyesinde olan Brent petrolün varil fiyatı bu yılın aynı döneminde 108,4 dolar seviyesinde seyretti.
TÜİK tarafından açıklanan haziran ayı dış ticaret verilerine göre 2012 yılı ocak-haziran döneminde enerji ithalatı 29,6 milyar dolar seviyesinde iken bu yılın ilk altı ayında bu rakam 27,1 milyar dolara geriledi. Böylelikle enerji ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre 2 milyar 454 milyon dolar (yüzde 8,3) azaldı.
Öte yandan petrol fiyatlarının gerilemesi ile enerji ithalatı ilk altı aylık dönemler itibariyle 2009 yılından itibaren ilk defa geriledi. 2009 yılının ocak-haziran döneminde 13,5 milyar dolar olan enerji ithalatı, 2010′da 17,6 milyar dolar, 2011′de 24,9 milyar dolar ve 2012 yılında ise 29,6 milyar dolarla tarihi yüksek seviyesine ulaşmıştı.
Enerji ithalatı son 16 yılda 2008 küresel ekonomik krizden sonra ikinci kez geriledi. 2008 yılının ilk altı ayında 24,3 milyar dolar ile o zamana kadar ki en yüksek seviyede gerçekleşen enerji ithalatı 2009 yılında krizin derinleşmesiyle en sert düşüşü gerçekleştirerek 13,5 milyar dolara gerilemişti.
2013 yılı ilk yarısında ithal edilen ham petrol miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,3 oranında azalarak, 9 milyon 187 bin 558 tondan 8 milyon 886 bin 503 tona geriledi.
“Önümüzdeki dönemde, petrol fiyatlarının yükselişi enerji faturasının ılımlı seyrinde yukarı risk oluşturacaktır”
Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı, haziran ayında enerji ithalatında gözlenen sürpriz düşüşte, tüketim ve yatırım eğiliminde gözlenen yavaşlamanın yanı sıra petrol ithalatındaki azalışın önemli bir rol olduğunu belirtti.
12 aylık enerji ithalatının yıl başından beri ılımlı bir aşağı trend içinde olduğunu ve haziran sonu itibariyle 57,7 milyar dolara gerilediği bilgisini veren Tokalı, “Yıllık enerji faturası geçen yılın sonunda 60 milyar doları aşmıştı. Enerji faturasının azalmasında, petrol fiyatlarının düşüş göstermesinin yanı sıra ekonominin hala potansiyel seviyesinin oldukça altında büyümesine bağlı olarak petrol ürünlerine yönelik talebin miktar olarak da düşmesinin etkisi var.
Önümüzdeki dönemde, petrol fiyatlarının yükselişi enerji faturasının ılımlı seyrinde yukarı risk oluşturacaktır. Ancak, yaşanan global dalgalanmanın büyüme üzerindeki olumsuz etkisinin boyutuna bağlı olarak, fiyat etkisinin miktar etkisinin üzerinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini göreceğiz” dedi.
“Fiyatlardaki her 10 dolarlık düşüş yıllık enerji ithalatını 5 milyar dolar azaltıyor”
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer ise altın hariç bakıldığında, yıllık bazda ihracat yüzde 2,3 artarken, ithalat yüzde 0,8 gerileyerek iç talepte yavaşlama sinyali verildiğini belirterek, altın hariç ithalattaki düşüşte, petrol fiyatlarının bu dönemde gerilemiş olmasının etkili olduğunu söyledi.
Haziran ayında net enerji ithalatı yıllık bazda yüzde 16 gerilerken, net enerji hariç ithalatın yavaşlamaya rağmen iç talebin kademeli bir şekilde toparlandığını gösterdiğini dile getiren Sözer, Türkiye’nin dış dengesizliklerinde petrol fiyatlarının kritik öneme sahip olduğunu kaydetti.
Hesaplamalarına göre petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüşün yıllık enerji ithalatını 5 milyar dolar azalttığı bilgisini veren Sözer, diğer bir söylemle 2012 yılı sonunda milli gelire oran olarak yüzde 6 seviyesinde olan cari açığın petrol fiyatları 2003 yılında olduğu gibi 30 dolar seviyesinde kalsaydı, sadece yüzde1 seviyesinde gerçekleşeceğini söyledi.
Sözer, bu doğrultuda gelecek dönemde petrol fiyatlarının seyrinin, Türkiye’ye ilişkin risk algılamasında kritik faktörlerden biri olacağını belirterek, böylece geçen yılın aynı dönemine göre ithalattaki artışın ilk çeyrekteki yüzde 5,0′ten ikinci çeyrekte yüzde 9,1′e yükseldiğini aktardı.
Bu dönemde tüketim malı ithalatındaki artışın sınırlı yükselişle yüzde 12′den yüze 14′e çıktığını esas artışın yatırım malı ithalatındaki (yüzde 0,6′dan yüzde 12,4′e) canlanmadan kaynaklandığını belirten Sözer, şunları kaydetti:
“Bu çerçevede yılın ikinci çeyreğinde ekonominin yüzde 3,5 civarında büyüdüğünü ancak daha da önemlisi ekonomik büyümede yatırımların payının arttığını tahmin ediyoruz. Bu durum ulusal tasarruflarda da iyileşmeye işaret ediyor. Haziran ayında cari açığın 5 milyar dolar civarında gerçekleşeceğini ve 12 aylık açığın da mayıstaki 53,6 milyar dolardan 54,7 milyar dolara yükseleceğini tahmin ediyoruz. Rekabetçi TL ve yeni ekonomik program sayesinde ihracattaki canlanma, cari açıktaki artışı baskılıyor.”
Kaynak: Enerji Enstitüsü