CLA Akademi | Enerji Gazetesi

(Turkish) Türkiye’nin Nükleer Enerjisinin Bölgesel İstikrara İhtiyacı var!

Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, NUCLEAR ENERGY NEWS - Tarih : 28 October 2014


Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile yaptığı görüşmeden sonra önemli açıklama yaptı. Sözlerine göre Türkiye 2018-2019 yıllarında kendi milli proje olarak üçüncü nükleer santralin inşa edilmesine başlamayı planlıyor. O ana doğru ülkede bu projeyi gerçekleştirebileceği yeterli sayıda yüksek vasıflı uzmanlar olacak. Bu mümkün mü?

Hatırlatalım ki, Türkiye’de ilk nükleer santral Rus projeye göre Akkuyu’da inşa ediliyor. Bu nükleer santralin 2020 yılında enerji üretmeye başlayacağı, 2023 yılında ise Türkiye Cumhuriyetinin 100. yıldönümüne doğru tamamen yürürlüğe getirileceği planlanıyor. Nüklerr santralin inşaatı, Türkiye’de yaklaşık 35 milyar kWh ucuz elektrik enerjisinin üretilmesini sağlayacak.

Sinop’ta ikinci nükleer santral Japonya yardımıyla inşa ediliyor. Bu projenin de 2023 yılına doğru gerçekleştirileceği planlanıyor. Bu nükleer santral bir yıl içerisinde 40 milyar kWh elektrik enerjisini üretecturkiyenin-nukleer-enerjisinin-bolgesel-istikrara-ihtiyaci-varek.

Siyaset bilimci Stanislav Tarasov’a göre bu projelerin gerçekleştirilmesi ve Türk uzmanlara nükleer santralin yapısı öğretilmesi Türkiye’den bir ‘dünya atomu’ olarak bahsedilebileceğini sağlayacak.

Tarasov şunu dedi:

«Şimdi birçok Türk öğrenci Rusya’nın nükleer enerji enstitüsülerinde eğitim görüyor. Mühtemelen Türk öğrenciler aynı eğitim Japon üniversitelerde de görecekler. Fakat bu durumda Türk uzmanlara nükleer santralin işletilmesi alanında eğitimin verilmesi söz konusudur. Nükleer santralin proje yapılması, Rusya ve Japonya’nın desteğiyle gerçekleştirilecek olan farklı bir yöndür. Bu gerçekleşirse yakın gelecekte Türkiye’den milli ekonomisinde yeni bir yön yaratacak olan dünya atomunun ülkesi olarak bahsedilebilecek».

Türkiye için bu ne anlamına gelir? Davutoğlu’ya göre ülkenin nükleer enerjinin kullanılmasında geri kalması şimdiki enerji zayıflığına fiilen yol açtı. Şimdi ülke enerji ithalatı için bir yıl içerisinde 55 milyar dolar harcıyor. Türkiye uzun süredir kendi kömürünü kullanarak termik santrallerde elektrik enerjisini üretiyordu sonra sadece Rusya ve Azerbaycan’dan değil Irak’ın küzeyi ve İran gibi istikrarsız bölgelerden satın almak zorunda kaldığı doğalgaz kullanmaya başladı. Aynı zamanda ülkenin artmakta olan ekonomisinin, sadece nükleer santralin sağlayabileceği nispiten ucuz elektrik enerjiye ihtiyacı var.

Sorunun öbür tarafı da var. Türkiye’nin dünya atomunun ülkesine dönüşmesi, jeopolitik dönüşümü, bölgede sadece istikrarın korunması ve güvenliğin güçlenmesine yönelik dış politikanın oluşmasını teşvik etmeli. Üstelik Türkiye elektrik enerjisinin dünya pazarlarına kesintisiz tedarik edilmesi için bir terminal ve bir köprü olabilecek. Hem de nükleer projelerin gerçekleştirilmesi, yeni enerji tesislerin inşa edilmesine yabancı yatırımların çekilmesi anlamına gelir, bu ise iç ve dış istikrar şartlarında mümkündür. Fakat şimdi maalesef uzmanların Orta Doğu’daki ve Türkiye etrafındaki gelişmelere iyimser bakmamaları, Türkiye’nin dünya atomuna dönüşme perspektifini etkileyebilir.

Kaynak: Rusya’nın Sesi


Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :

Green Pi Enerji

EcoGreen | Biyokütle - Biyogaz - Güneş Enerjisi Santralleri



   GÜNCEL ENERJİ KÖŞE YAZILARI

   TÜM ENERJİ KÖŞE YAZARLARI VE YAZILARI>>

LANGUAGE SELECT:

  • Turkish
  • English

HABER KATEGORİLERİ

ENERGY SEARCH

Enerji Sektörü İş İlanları & Kariyer

Enerji Kütüphanesi



WhatsApp chat