Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, RÜZGAR ENERJİSİ & RES - Tarih : 04 Ocak 2015
Türkiye’nin Rüzgar Enerji Santrallerinden (RES) elde ettiği elektrik, yıllık tüketiminin yüzde 3′üne ulaştı. Türkiye’nin her bölgesinde kurulmaya başlayan RES’lerden elde edilen miktar, Ankara’nın yıllık elektrik tüketiminin yüzde 70′ini karşılar orana yükseldi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Kaynakları Genel Müdürlüğü ve Rüzgar Enerjisi Santralleri Yatırımcıları Derneği (RESYAD) verilerinden derlenilen bilgilere göre, işletmede olan, yatırımı süren ve lisans izin aşaması devam eden 126 rüzgar santralı bulunuyor.
Yenilenebilir ve temiz enerji kaynağı rüzgardan yararlanmak amacıyla kurulan rüzgar tarlalarının yarısından fazlası, Balıkesir, İzmir ve Manisa’da bulunuyor. Türkiye’ye kurulu olan rüzgar türbinlerinden oluşan rüzgar tarlaları, Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde yoğunlaşıyor. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’nin her ili RES’ler için potansiyel bulunduruyor. Ancak 81 ilin 42′si rüzgar yatırım açısından ekonomik potansiyel taşıyor.
Türkiye’nin 3 bin 500 megawat kurulu güce sahip iletmedeki RES’lerden yıllık yaklaşık 8 milyar kWh elektrik enerjisi üretiliyor. Bu miktar, yıllık 260 milyar kWh olan Türkiye elektrik tüketiminin yüzde 3′ünü oluşturuyor. Bir başka deyişle Ankara’nın yıllık elektrik tüketiminin yüzde 70′i RES’lerde üretiliyor. Türkiye’de üretilen toplam elektriğin yüzde 15′ini tüketen, tüketimi Macaristan, Danimarka, Slovakya gibi ülkelerden daha fazla olan İstanbul’un elektrik tüketiminin yüzde 22′sine denk gelen miktar RES’lerden karşılanıyor.
Türkiye’nin rüzgar potansiyeli
Rüzgar Enerjisi Santralleri Yatırımcıları Derneği Başkanı Selahattin Baysal, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer alan rüzgar potansiyelinde şanslı ülkelerden biri olduğunu söyledi. Türkiye’deki gelişimin, potansiyele rağmen, dünyada ve Avrupa’nın gerisinde kaldığını belirten Baysal, “Çeşitli kaynaklarda Türkiye’nin teknik/teorik rüzgar enerjisi potansiyeli 83 bin ile 88 bin megawat olarak gösterse de ekonomik rüzgar potansiyeli 40 ile 48 bin megawat civarında olduğu biliniyor. Türkiye rüzgar enerjisi yatırımlarında şu anda yolun başında sayılıyor. Yatırım maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle sektör yavaş ama kararlı adımlarla ilerliyor” dedi.
2023′te kurulu güç hedefi
Türkiye’nin 2023 yılı rüzgar santralı kurulu gücü hedefinin 20 bin megawat olduğuna dikkati çeken Baysal, lisans başvuruları ve bürokratik gecikmelerin hedefe ulaşmayı zorlaştırdığını söyledi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK), Kasım 2007 tarihinden bu yana RES lisans başvurusu almadığını hatırlatan Baysal, şunları söyledi:
“Bu uygulamalarla 2023 yılında 20 bin megawat rüzgar kurulu gücüne ulaşmak yatırımcılar nezdinde hayal görünüyor. En iyimser tahminlerle 9 bin megawat civarında bir kurulu güce ulaşılabilir. 2015 yılı içerisinde en az 1 yıllık ölçüm değerlerini sağlayanlar arasından TEİAŞ’ın yayınladığı bağlanabilirlik kapasitesine göre RES başvuruları Nisan-2015 ayında alacağı söyleniyor” diye konuştu.
“Bürokratik işlemler çok uzun zaman alıyor”
Baysal, geçmişte lisans aldıktan sonra inşaat dönemi öncesinde ve inşaat dönemi sırasında yaşanan aksaklıklar sebebiyle yatırımı tamamlayamayanların bulunduğunu kaydetti.
Yatırımların önündeki bürokratik engellerin azaltılmasının ülke menfaatlerine olacağına dikkati çeken Baysal, “Rüzgâr santraları için ön lisans alındıktan sonra başlayan bürokratik işlemlerin zorluğu bazen yatırımı durdurabiliyor. Yirmi kadar kuruluştan görüş isteniyor. Bunların da incelemeleri çok uzun zaman alıyor. Kamu kuruluşlarından kaynaklı nedenlerle lisans iptalleri yaşanıyor. Yatırımların hızlanması için her kuruluş en geç iki ay içerisinde görüşünü bildirmeli, bildirmediği takdirde olumlu görüş vermiş sayılmalıdır. Ama esas zorluk ve çelişki ön lisans alınma aşamasındaki EPDK’nın bazı uygulamalarında yaşanıyor” dedi.
Kaynak: Energy World