Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, GÜNEŞ ENERJİSİ - Tarih : 31 Mart 2018
ISOTEC, Türk mühendisleri tarafından tasarlanan, tamamıyla yerli üretim ürünü olan ISOTRACK tracker sistemini Eylül ayında sektöre sunmaya hazırlanıyor.
Güneş enerjisi sektöründeki yolculuğuna Almanya’da başlayan ve sonrasında potansiyel pazar olarak gördüğü Türkiye’de yapılanan ISOTEC Enerji, konstrüksiyon kurulum ve tedarik alanında hizmet sunuyor. Deneyimli ekibiyle danışmanlık ve mühendislik hizmetleri de sunan firmanın güncel faaliyetlerini ve emsallerinden farklı altyapıya sahip yeni ISOTRACK Tracker sistemini dinlemek adına ISOTEC Enerji Kurucu Ortağı Erkan Öztürk’ü ziyaret ettik. 2018’in ilk aylardan yoğun taleple başladığını kaydeden Öztürk, çatı pazarının açılmasıyla birlikte sektörün çok daha güçleneceğini ifade etti.
2017 ISOTEC için yoğun bir yıldı. Yıl içerisinde toplamda ne kadar kurulum gerçekleştirdiniz? Üretim hedefi neydi?
Konstrüksiyon kapasitemizle ilgili hedeflediğimiz 120MW’ı 197MW olarak tamamladık. Bu 197MW’ın yanı sıra Zorlu Enerji’yle birlikte 300MW’lık
bir yurtdışı anlaşması gerçekleştirdik. Yurtdışı anlaşmasında ISOTEC’ e ait ISOGROUND Arazi Montaj Sistemi tasarımı, mühendislik ve danışmanlık hizmeti vermekteyiz.
2018 yılıyla alakalı belirlenen hedefler neler?
Öncelikle arazi projelerinde belirlediğimiz şöyle bir yan var; yılın ilk ayında kendini ispat etmiş olduğu 500MW lisanssız ve 600MW lisanslı projenin ilk talepleri gelmeye başladı. Bizde bu taleplere cevap verme aşamasındayız. Bunların içinde yapmış olduğumuz anlaşmalarda mevcut. Biz şu ana kadar hiç Ocak ayında konstrüksiyon satmış duruma gelmemiştik ama bu yıl 14MW’a yakın konstrüksiyon tedariki sağladık.
Santraller kışa nasıl hazırlanmalı ve kışın ne gibi bakımlar yapılmalı?
Kış aylarından ziyade 2017 sonlarında dağıtım bedellerindeki düşüş sebebiyle kurulmuş olan tesislerin kalitesini vurgulamak istiyorum. Bu tesisler çok hızlı bir şekilde kuruldu ve sonrasında birçok eksik tespit edildi. Biz sahalarda bağımsız danışmanlık gerçekleştiriyoruz ve şu an kurulan tesislerde ciddi sıkıntılar tespit ettik. 2017 sonunda kurulan tesislerin değişen hava şartlarına uyum sağlayabileceğini düşünmüyoruz.
Güneşten elektrik üretmenin maliyeti hızla düşmekte. Fiyatın 2019 yılına kadar 1 dolar cent olması bekleniyor. Sizin bu konudaki öngörüleriniz neler?
Bir yandan yerli üretime bir yandan da ithalata bağlıyız. Şu an bir santralin en yüksek gideri güneş panelleridir. Yerli üretim biraz daha teşvik edilerek silisyum wafer üretimine başlanırsa bu maliyetler biraz daha düşecektir. Öteki taraftan anti-dumping konusu var. Anti-dumping sebebiyle ülkemizde belli başlı sorunlar yaşandı. İthalat esnasında yaşanan sorunlar, ödenen vergiler, KDV’ler vs. bunların hepsi maliyetleri etkileyen önemli konular. Buna rağmen 2018 yılından sonra bu maliyetlerin çok daha düşeceği söylenemez. Çünkü güneş enerjisi sistemleri zaten belli bir maliyet düzeyine düştü. Bu maliyetin çok daha altına düşmek, bir şeylerden çalmak veya teknolojiyi çok daha iyi yapabilmekle mümkün olur. Çok daha iyi bir teknolojiyle çok daha iyi bir üretim yapabilirsiniz.
ISOTEC Türkiye dışında hangi ülkelerde çalışmalar yapıyor?
İran, Pakistan ve Türkiye’de aktifiz. Referanslarımız ve kapasite nezdinde Avrupa ülkelerine adım atıp ürün tedarik edebilecek kapasitedeyiz. Aklımızda başka ülkeler de var fakat şuan Avrupa pazarının açılmasını bekliyoruz. Avrupa pazarının kapanma nedeni panel fiyatlarının yüksek, alım garantilerinin düşük olmasıydı. Daha sonra yurtdışında da bir anti-dumping uygulaması gerçekleştirildi ve bütün üreticilerin hepsi yavaş yavaş yerli üretime geçti. Yerli üretime geçildikten sonra aslında ülkenin yanlış bir yöntem belirlediği ortaya çıktı. Çünkü anti-dumping uygulayarak kendi piyasalarını da öldürdüler, Almanya’nın en büyük yerli panel üreticisi firma iflas etme durumuna geldi. Bu iflasın nedeni anti-dumping çünkü bu sebeple piyasada bir sirkülasyon oluşmadı. Şu an biz başka ülkeleri araştırıyor ve gözlemliyoruz.
Yeni bir proje, anlaşma veya ürün var mı?
2018 yılında kendi bünyemizde yerli tracker (ISOTRACK) üretimi adına Ar-Ge çalışmalarına başladık. Ürettiğimiz ürün başka ülkelerden entegre edilen ürünlerden farklı olacak çünkü Türkiye çok farklı doğa şartlarına sahip bir ülke. Türkiye’nin depremi, karı ve rüzgarına göre tasarlanmış bir ürün olması gerekiyor. Biz de hem bu hava şartlarına, hem de engebeli arazilere rahatlıkla kurulabilecek özellikte bir ürün üzerinde çalışıyoruz. Dolayısıyla Ar-Ge çalışması da çok uzun yıllara dayanıyor. 2016/17 yılından beri çalışmaları sürdürüyoruz. Türk mühendisler tarafından geliştirilen ve Türkiye’de üretilen tek eksenli ISOTRACK tracker sistemi olacak. Fiyat olarak da rekabetçi olacağız. Lisanslı projelerin başlamasıyla birlikte, Eylül ayı gibi ürünümüzü sunmayı planlıyoruz.
Eklemek istedikleriniz?
Türkiye güneşi bol fakat yatırıma açık olan bir ülke. Şu an Türkiye’de kurulması gereken birçok tesis finansal kaynak ve/ veya ülkenin alım garantisi anlaşmalarından, dağıtım bedellerin yükselmesinden, yeni kapasitelerin açılmamasından dolayı gerçekleştirilemiyor. Fakat bu şekilde kalacak anlamına gelmez. Biz şu an ithalatın %70’ini hala daha yurtdışından gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla bu ülkede güneş yatırımları devam edecek, çatı pazarı açılacak ve sektör çok daha güçlenecek. Ülke olarak birçok alanda ve dünyada güzel projeler gerçekleştirebilecek kabiliyete sahibiz. Tek yapmamız gereken Ar-Ge konusuna önem vererek yeni ürünler geliştirmek ve gelecek nesiller için çalışmaktır.