Kategori : DOĞALGAZ ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 12 Kasım 2013
Enerji Yatırım Uzmanı Cengiz Güneş, AA muhabirine İran doğalgazının Türkiye üzeriden Avrupa’ya taşınmasına yönelik projeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Güneş, Turang Transit Taşımacılık AŞ’nin İran ve Türkmenistan kaynaklı doğal gazın Türkiye üzerinden Almanya’ya kadar boru hattı vasıtasıyla iletilmesi için Türkiye’deki bölümün inşaası için 26 Ağustos 2010 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile Doğal Gaz Boru Hattı Belgesi aldığını anımsattı.
Bakanlar Kurulu Kararı ile Avrupa’ya taşınacak yıllık gaz miktarı hedefinin 35 milyar metreküp olarak belirlendiğini bildiren Güneş, yine karara göre, projenin fizibilitesini engellemeyecek bir geçiş ücretinin şirketle müzakere edileceğini ve işletme döneminde Türkiye’ye ödeneceğini anlattı. Karar gereği ÇED olumlu raporu alınmadan önce boru hattıyla ilgili hiçbir inşaat faaliyetine başlanamayacağını da vurgulayan Güneş, “Kamulaştırma kararı alındığına göre ÇED aşamasının tamamlandığı anlaşılmaktadır.
Şirketin alım anlaşmasını yapmış olmasının yanı sıra Gürbulak giriş noktasına kadar yapılacak ve İran tarafının yükümlülüğünde bulunan hattın da yapımının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. İran’ın ambargo nedeniyle bu yatırımları yapmakta zorlanacağı bir gerçektir. Ayrıca İpsala çıkış noktasından sonraki hat yapımının ve işletmesinin kimin tarafından üstleneceğinin ve hatların finansmanının belli olması lazım. Bu konularda kamuoyu ile paylaşılan bir bilgi mevcut değildir” ifadelerini kullandı.
“Türkiye politikalarına paralel bir durum değil”
Mevcut verilere göre, İran (Türkmenistan) doğalgazının Avrupa’ya taşınmasını öngören projenin Türkiye’ye etkisinin transit geçiş ücretiyle sınırlı olacağını belirten Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü :
“Türkiye’den çok İran ve Avrupa’nın işine yarayacak bir yapısı söz konusudur. Avrupa’nın Rus gazı dışında kaynaklara ihtiyacını gidererek Rusya’nın tekel durumunu kırması hedeflenen bir projedir. Avrupa’ya taşınacak yıllık 35 milyar metreküp gaz miktarından bir kısmının iç piyasaya mevcut anlaşma fiyatlarının altında gaz arz edilmesi Türkiye için önemlidir ve olumlu etkiler ancak bu durumda görülebilir. Sadece geçiş ücretinin alınması Türkiye politikalarına paralel bir durum değildir.
Türkiye enerji politikalarında ana hedefler ülkeden transit geçecek gazdan mümkün olan en fazla miktarda gaz alınması ve ticarette de etkin olunabilmesi, kaynak ve güzergah çeşitliliğinin sağlanması, arz güvenliğinin garanti edilmesi, ucuz gaz temin edilmesidir. Zira gazdaki bağımlılık ve fiyat riski ülke ekonomisini kırılgan duruma getirmektedir. Transit geçecek gazdan transit geçiş ücretinin alınması bu hedefler arasında en sonra gelen hedeftir ve ülke ekonomisine katkısı çok sınırlıdır. Kaldı ki bu ücret de belli değildir ve Bakanlar Kurulu Kararına göre projenin fizibilitesini engellemeyecek bir geçiş ücreti şirket ile müzakere edilerek belirlenecektir .”
“Türkmen gazı için çerçeve anlaşma imzalandı”
Türkmen gazının TANAP Projesi kapsamında Azerbaycan-Türkmenistan arasında 60 milyar metreküplük bir boru hattının inşasıyla taşınması görüşmelerinin de sürdürüldüğünü hatırlatan Güneş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Türkmenistan ziyareti sırasında Türkmen gazının Türkiye’ye ulaştırılması konusunda çerçeve anlaşma imzalandığını söyledi. Güneş, “Türkmen gazı için TANAP projesinin daha şanslı olduğunu ifade edebiliriz. Bu tercih gerçekleştiği takdirde Türkiye’ye katkısı İran Projesi’nden daha fazla olacaktır çünkü iç piyasada düşük fiyatla gaz kullanımı bu projede daha gerçekçi görülmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Energy World