Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, JEOTERMAL ENERJİ - Tarih : 28 Aralık 2022
Jeotermal potansiyeli bakımından Avrupa’nın 1. ülkesi ve kurulu güç bakımından dünyanın 4. ülkesi konumunda olan Türkiye dikkatleri üzerine çekiyor.
Türkiye’nin enerji üretiminde jeotermal enerjinin yıldızı parlıyor. Jeotermal enerji kaynak zengini olan Türkiye, direkt kullanımlardaki (balneoloji, ısıtma-soğutma vb.) termal enerji kullanımının yanı sıra aynı kaynağın elektrik enerjisi kullanımında da dünyada öncüler arasında yerini aldı.
Yenilenebilir, sürdürülebilir, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji türü olan jeotermal enerji; yerin derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu sıcak su ve buhardan yapay yollarla elde edilen bir enerji türü olarak tanımlanıyor. Aktif bir tektonik kuşak üzerinde yer alan Ülkemiz, jeopolitik ve coğrafi konumu sebebiyle jeotermal kaynakları açısından oldukça zengin bir ülke konumunda yer alıyor. Ülkemizin jeotermal enerji potansiyelinin oldukça yüksek olduğuna dikkat çeken YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman şu açıklamalarda bulundu:
“2022 Ekim sonu itibariyle ülkemizin jeotermal enerji kurulu gücü 1686 MW’ı bularak, üretilen toplam elektrik enerjisi içindeki payı %3,5 oldu. Ülke olarak jeotermal kaynaklardan daha fazla yararlanmamız gerekiyor. Yaklaşan enerji arzı krizine karşı yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi gerekiyor. YEKDEM fiyatlarını, artan hammadde fiyatları ile karşılaştırdığımızda özellikle Jeotermal Enerji Santrali yatırımlarının durağan hale geldiği gözlemleniyor. Yeni bir enerji santralinin oluşumu izinler dahil minimum 36 ay. Tam da bu nedenle duran Jeotermal Enerji Santrali yatırımlarının tekrardan canlandırılması ülkemizin enerji yatırımlarının atağa geçmesi için de elzemdir.”
JEOTERMAL, ÇEVREYE DOST BİR ENERJİ TÜRÜ
Mevsim koşullardan, diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına göre, daha az etkilenen, jeotermal enerjinin sürdürülebilir ve yenilenebilir bir kaynak olarak ülkemiz ve geleceğimiz açısından çok değerli olduğunu vurgulayan Ali Karaduman;
“Jeotermal enerjinin temiz bir enerji türü olarak adlandırılmasındaki en önemli sebeplerden birisi ise; teknolojik jeotermal enerji üretim prensiplerine uyulması halinde, jeotermal enerji ile yapılan elektrik üretimi, ısıtma ve diğer uygulamalarda, hiçbir zararlı atık maddenin çevreye ve atmosfere atılmamasıdır. Jeotermal enerji santrallerinden, enerji üretmek için fosil yakıtlar kullanılmadığı için azot ve sülfür dioksit emisyonları sıfırdır” dedi.
JEOTERMALİN ENERJİ POTANSİYELİ
Jeotermal enerji, dünyanın magmatik ısısından elde edilen doğal bir enerji kaynağı… Dünyanın çekirdeği olan magmadan kabuk kısmına ve buradan da bazen yüzeye kadar çeşitli yollarla ulaşan ısı, yüzey kayaçlarını ve bu kayaçların çatlak ve boşluklarını dolduran akışkanları ısıtır. Çatlak ve boşluklardaki aşırı ısınmış sular, yeraltına açılmış kuyularla yeryüzüne çıkarıldıklarında, içerdikleri ısı enerjisi direkt ısıtıcı olarak kullanıldıkları gibi mekanik enerjileri de türbin-jeneratörlerde elektrik enerjisine dönüştürmek suretiyle endüstrinin çeşitli alanlarında değerlendiriliyor.
Jeotermal enerji dünyada yenilebilir bir enerji kaynağı ve çevreye diğer enerji kaynaklarına göre daha az zarar veren temiz enerji kaynağı olarak biliniyor. Jeotermal kaynaklardan, haftada 7 gün ve günde 24 saat enerji üretilebilir. Bu nedenle, Dünyada olduğu gibi ülkemiz’de de jeotermal kaynakların aranması, işletilmesi ve üretilen enerjinin halkımızın kullanımına sunulması için yoğun çalışmalar yapılıyor.
Jeotermal enerjiden en çok elektrik üretimi gerçekleştiren ülkelerin ABD, Endonezya, Filipinler, Türkiye, Yeni Zelanda ve Meksika olduğunu sözlerine ekleyen Ali Karaduman jeotermal enerjinin başlıca kullanım alanlarını şu şekilde sıraladı:
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından birisi olan Jeotermal Enerjiyi;
– Elektrik Enerjisi Üretimi,
– Merkezi ısıtma ve soğutma, örneğin tarımda sera ısıtma uygulamaları,
Kaplıca amaçlı kullanım, termal turizm gibi pek çok alanda kullanarak ülkemizin ekonomisine büyük katkılar sağlamamız mümkün!