Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 05 Haziran 2021
T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, AmCham Türkiye ve SKD Türkiye iş birliğiyle düzenlenen ‘Bölgesel Ticaret İlişkileri: Yeşil Mutabakat’ webinarında, sürdürülebilir ekonomiye geçiş için atılan adımların ve Yeşil Mutabakat’a uyumun Türkiye’nin uluslararası ticari bağlarını güçlendireceğine vurgu yapıldı.
Uluslararası şirket yöneticileri ve yatırımcılar ‘Bölgesel Ticaret İlişkileri: Yeşil Mutabakat’ webinarında bir araya geldi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, AmCham Türkiye (Amerikan Şirketler Derneği) ve SKD Türkiye (İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği) iş birliğiyle ile “Küresel Değer Zincirleri Sohbetleri” etkinlik serisi kapsamında düzenlenen webinar, yaklaşık 100 uluslararası şirket ve yatırımcının katılımıyla gerçekleşti.
Webinarda Yeşil Mutabakat kapsamında Avrupa kıtası ve sanayisinin 2050 yılına kadar karbon nötr haline gelme hedefinin, Türkiye’nin uluslararası ticari bağları için barındırdığı fırsatlar görüşüldü. Türkiye’nin Yeşil Mutabakat’a uyum adımlarıyla sürdürülebilir ekonomiye geçişte yerini alarak teknoloji, ticaret ve üretim merkezi olmak için izlemesi gereken stratejilere vurgu yapıldı.
‘Bölgesel Ticaret İlişkileri: Yeşil Mutabakat’ webinarı; T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Ahmet İhsan Erdem, AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve PwC Türkiye Ortağı Haluk Yalçın ile, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin’in açılış konuşmalarıyla başladı.
Dünya Gazetesi Yazarı Didem Eryar Ünlü’nün moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Ebiçlioğlu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Başkan Vekili Şule Kılıç, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş ve Citi CEEMEA bölgesi Borçlanma Araçları Piyasaları Direktörü Tommaso Ponsele konuşmacı oldular.
SKD Türkiye’nin “Düşük Karbonlu ve Döngüsel Ekonomik Toparlanma İş Birliği Çağrısı”na ilk yanıt AmCham Türkiye’den
Webinarda SKD Türkiye tarafından iş dünyasına yapılan Türkiye’de Düşük Karbonlu ve Döngüsel Bir Ekonomik Toparlanma İçin İş Birliği Çağrısı da yinelendi. Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu aracılığıyla yapılan 6 maddelik çağrı, salgın sonrası sürdürülebilir, yeşil iyileşme için döngüsel ekonominin uygun bir çerçeve olarak benimsenmesini hedefliyor. Şubat 2021 yapılan çağrıya ilk yanıtı AmCham Türkiye vermişti.
Türkiye’de Düşük Karbonlu ve Döngüsel Bir Ekonomik Toparlanma İçin İş Birliği Çağrısı, tüm iş dünyasını 6 ana maddede aksiyon almaya davet ediyor:
1- Sıfır atık ilkelerine ve döngüsel ekonomi stratejilerine bağlı kalmak,
2- Mevcut ölçüm araçları ile döngüsellik düzeylerine ilişkin farkındalığı arttırmak,
3- Ülke çapındaki döngüsel dönüşüme öncülük etmek,
4- Bilgi paylaşımı ile yeni iş birliklerinin güçlendirilmesi için Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu’nun bir parçası olmak,
5- Yenilikçi finansal ürünlerle döngüsel ekonomiye geçişi desteklemek,
6- Avrupa Birliği (AB) döngüsel ekonomi sınıflandırmasını destekleyerek geniş çapta uygulanmasını sağlamak.
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, “İklim değişikliği, sonuçları itibariyle sınır tanımayan küresel bir sorundur. Bu küresel sorunun olumsuz etkilerini en aza indirmek için zamanımız azalmaktadır. Dünyayı gelecek nesillere daha yaşanabilir şekilde bırakmak hepimizin görevidir. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik ortaya konulan gerek Avrupa Yeşil Mutabakatını gerekse diğer uluslararası gelişmeleri, küresel olarak düşük karbonlu bir üretim ve tüketim tarzını benimsememiz noktasında bir fırsat olarak değerlendirmemiz gerektiği görüşündeyim” şeklinde konuştu.
T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Ahmet İhsan Erdem yaptığı konuşmada, Türkiye, Yeşil Mutabakat açıklanmadan uzun zaman önce enerji endüstrisini dönüştürmek için belirli politikaları uygulamaya başlamıştı. Yenilenebilir enerji, ülkemizin son 10 yılda büyük yatırımlar yaptığı önemli politika alanları arasında yer alıyor. Yeni ve sürdürülebilir yatırımlarla yenilenebilir enerjinin enerji üretimindeki payını yükseltmek ve enerji verimliliğini artırmak, Yeşil Mutabakat hedeflerine uyum sağlamada önceliğimiz” açıklamasında bulundu.
“Ülkemizin iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik programlarına entegrasyonuna aktif destek sağlamak derneğimizin öncelikleri arasında yer alıyor” diyen AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi, PwC Türkiye Ortağı Haluk Yalçın, “Küresel olarak yeşil ekonomiye geçiş sürecini hızlandırmaya yönelik her gün daha fazla adım atıldığını görüyoruz. Bu nedenle Yeşil Mutabakat’a uyumun ülkemizin küresel ticaret ve yatırımdan aldığı payı artırmasına destek olacağına inanıyoruz. Avrupa Birliği’nin (AB) mutabakat kapsamındaki Sınır Karbon Vergisi Mekanizması çerçevesinde iklim değişikliğine yönelik politikaları, AB-Türkiye ticaret ilişkilerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. AmCham Türkiye olarak, Türkiye’de faaliyet gösteren Amerikan şirketleri temsil etsek de, üyelerimizin çoğu AB ülkeleriyle Türkiye üzerinden ticaret yaptığı için Avrupa Birliği politikalarıyla da yakından ilgileniyoruz. Stratejik coğrafi konumu ve AB ile Gümrük Birliği ile Türkiye’nin Yeşil Mutabakat politikası kapsamında küresel değer zincirleri için büyük fırsatlar sunduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı, Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, “SKD Türkiye olarak, AB Yeşil Mutabakat’ın en önemli gündem maddelerinden biri olan döngüsel ekonomi konusunda ülkemizin potansiyeline inanıyor ve bu alanda rehberlik etmekten memnuniyet duyuyoruz. Ülke olarak küresel ekonominin bir parçası olmaya devam etmemiz yeşil dönüşüm yolunda ilerlememize bağlı. Bu dönüşüm sürecinde iş dünyasına büyük bir sorumluluk düşüyor” dedi. Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformuna da değinen Ebru Dildar Edin, “Büyük bir kararlılıkla etki alanını git gide genişlettiğimiz Döngüsel Ekonomi Platformu’na bugüne kadar yapılan çalışmaların neticesinde 24 farklı sektörden 170 üye katıldı. Platformda gerçekleştirilen işlemler sayesinde ise 1 milyon 400 bin Euro değere karşılık gelen 13 bin tona yakın malzemenin geri kazanılması sağlandı. Bu kadar kısa sürede ülkemize bu şekilde somut bir fayda sağlayabildiğimiz için kıvanç duyuyoruz” şeklinde konuştu.