Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, SOLAR ENERGY NEWS - Tarih : 27 April 2016
12 yıl içinde, güneş enerjisi dünyayı domine edecek ve güneş enerjisinin pazar payı yüzde 100’e ulaşacak. Saçma bir iddia ya da hayal gibi bir tahmin mi?
Cuma günü New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde bir araya gelen dünya liderleri uzun müzakerelerin ardından, küresel ısınmaya karşı Paris Antlaşması’na imza attı. 130’un üstünde devletin bir araya gelerek imza attığı antlaşma heyecan verici ve çok da önemli.
Sıcaklık ortalamasının her geçen yıl daha da arttığı, küresel felaketlerin giderek yayıldığı dünyamız için bu antlaşma artık son viraj diyebiliriz. Antlaşma, altına imza atan tüm ülkelerin karbon emisyon oranlarını hedeflenen süreler içinde azaltacak adımlar atmasını içeriyor. Bu da çok hızlı hareketlerle yüzde yüz temiz enerji kaynaklarına geçmeyi gerektiriyor.
Peki bu antlaşma gerçekçi mi? Fosil yakıtlardan kurtulmak bu kadar kolay olabilir mi? Aslında dünya bürokrasinin bu hantal yapısında ve fosil yakıtlara sırtını dayayan enerji lobisinin kontrolünde radikal değişimler pek de mümkün görünmüyor. Ama aksini düşünen isimler de yok değil…
Pek çok gelecek bilimcinin (Fütürist) en önemli özelliği geleceğe umutla bakabilmesi. Bilim dünyasının aykırı adamlarından Ray Kurzweil da geleceğe umutla bakan, dünyanın en iddialı fütüristlerinden biri. 2012’den beri Google’ın en önemli beyinlerinden biri olan Kurzweil, yapay zeka, transhümanizm, teknolojik tekillik üzerine kafa yoran çılgın bir bilim adamı.
Kurzweil’in ölümsüzlük üzerine düşüncelerinden ve bu yönde yaptığı çalışmalardan daha önce bahsetmiştim: Kurzweil’e göre insanlık 2029’da (çok değil 10-15 yıl sonra) ölümsüzlüğün kapısını aralayacak teknolojiye ulaşacak. 2045’te ise “Teknolojik Tekillik” (Singularity) denilen noktaya ulaşılacak. Yani yapay zeka insan zekasını geçecek ama ikisinin birlikteliği biz insanlara ölümsüzlüğü sağlayacak.
Peki biz ölümsüzlüğe ulaşsak bile üzerinde yaşanacak bir dünyamız olacak mı?
Ray Kurzweil’ın Paris Antlaşması’nın imzalanmasının arifesinde enerji üzerine yaptığı bir konuşması oldukça çarpıcıydı. California’da düzenlenen bir medikal teknoloji kongresinde konuşan Kurzweil konuyu enerjiye getirdi ve şöyle dedi;
“Güneş enerjisi pazarı her iki yılda bir ikiye katlanıyor. Güneş, 2012’de dünya enerji piyasasının %0,5’i oluşturuyordu. O zamanlar herkes güneş enerjisi kullanımının lineer arttığını düşünüyordu. Oysa yeni teknolojilerin küçülmesi ve ucuzlamasıyla bu artış katlanarak gerçekleşiyor. 2016’da pazar payı %2’ye ulaştı. %100’e ulaşmak için de sadece 6 katlanma kaldı.”
Bu da 12 yıl içinde güneş enerjisinin pazar payı %100’e ulaşacak demek. Güneş enerjisinin sonsuz bir kaynak olduğunu belirten Kurzweil konuşmasını şöyle tamamlıyor; “Enerji kaynaklarımızın tükendiği doğru bir yaklaşım değil. Sadece 19. yüzyıl teknolojilerine bağımlı kaynaklarımız tükeniyor.”
Aslında Kurzweil bu düşüncelerini ilk defa anlatmıyor ama Paris Antlaşması’nın hemen öncesine gelmesi önemliydi.
Şüphesiz bu çılgın bilim adamının öngörüleri şu an size “saçma ya da gerçek dışı” gelebilir. Hele hele “petrol lobisi pazarı boş bırakır mı?” diye düşünebilirsiniz. Ama durun bir dakika…
Bahsettiğimiz kişi, yani Ray Kurzweil’ın bu konuda bir de karnesi var. Buna göre 1990’lı yıllardan 2015’e kadar Kurzweil’ın teknolojik gelişmeler ve gelecek konusunda yaptığı 147 öngörünün 115’i tam olarak gerçekleşmiş. 12 tanesinin zamanlaması ise 1-2 yıl kaymış. İşte 20 tanesi de tutmamış diyebiliriz. Ama başarı oranı %86 olmuş. Artık yorum size ait.
Hazırlayan: Ozan Onat
Kaynak: CNN Türk